31 Mart 2019 Yerel Seçimleri’ne dair dört fotoğraf
Yıllar sonra 2019 seçimlerini hatırlarken her birimizin hafızasından çıkıp gelen fotoğraf başka olacaktır muhtemelen. Bazıları medyanın sunduğu görüntüler eşliğinde hatırlayacaktır...
Yıllar sonra 2019 seçimlerini hatırlarken her birimizin hafızasından çıkıp gelen fotoğraf başka olacaktır muhtemelen. Bazıları medyanın sunduğu görüntüler eşliğinde hatırlayacaktır sondan geriye doğru, bazıları sokakta kendi karşılaştığı olayların tanıklığında hatırlayacaktır.
Benim için unutulmaz dört fotoğraf var:
1-Marketin halk günü adı altında güya diğer günlere göre daha ucuza sebze sattığı günlerden birinde...Mart’ın ilk haftası. Yetmişini devirmiş bir hanım. Temiz pak. Ver elini öpeyim diyeceğiniz teyzelerden.
“Patatesin kilosu kaç olmuş?” diye ortaya sordu. Kereviz sapı kesen görevliler ya duymadı soruyu ya da duymazdan geldiler. Etiketler yan yana olduğu için 15 TL’lik kırmızı biberin yanındaki patates etiketini acaba yanlış mı görüyorum diye bana sordu bu defa. Söyledim. Bana itimat etmemiş olacak ki, ya da “halk gününde” 6 TL’lik patatesin fiyatına... Bir kişiye daha sordu. Sonra bir kişiye daha. Baktı rakam değişmiyor tekrar bana döndü: “Sence iki patates yarım kg’dan fazla mı gelir?”
Ben o günü hiç unutmadım. Seçimlerle ilgili tek bir satır yazmadım. Ne söylesem yanlış anlaşılacaktı. Ne söylesem eksik, ne söylesem fazla.
2- Seçim arifesinde Kadıköy Cuma pazarına gittim. Seçimlerin nabzını en iyi pazarlardan okurum. Sosyal olayların şiddetini en iyi pazarlardan ölçerim. Birinci sırada pazarlar, ikinci sırada taksiler vardır benim için. Pazarcılar ölümüne suskun ve neşesizdi. Karısını kendi partisine oy vermek konusunda ikna edememiş olan orta yaşlı pazarcı ne yapayım yav hiçbiri babamın oğlu değil ya diyordu...