Atılan taş ürkütülen kurbağaya değdi mi?
Sosyal medyada nelerin “dert” edildiğini/edinildiğini gözden kaçırmamaya dikkat ediyorum. Genelin içinde “birey”in sesini bulmak için sosyal medya “dertlerini”, kamusal, özel ve reklam amaçlı olarak...
Sosyal medyada nelerin “dert” edildiğini/edinildiğini gözden kaçırmamaya dikkat ediyorum. Genelin içinde “birey”in sesini bulmak için sosyal medya “dertlerini”, kamusal, özel ve reklam amaçlı olarak kategorilere ayırmayı da ihmal etmemeye çalışıyorum.
13 Şubat 2024 Salı günü, özel ile reklam amaçlı olan dertleri birleştiren gündem “14 Şubat Sevgililer Günü” idi. Sevgililer Günü, her şubat ayında tekrar eden, herkesin bir fikrinin olduğu, bendenizin de defalarca sokak gözlemlerimi yazdığım, her yıl karşımıza çıkan/çıkacak olan bir gündem. Her ne kadar 14 Şubat, aynı zamanda Dünya Öykü Günü olarak ilan edilmişse de öykü üzerinden alım satım işlerini arttırmak pek kolay olmadığı için öykü ve satış ilişkisi “Sevgilinize bir öykü kitabın alın.” tavsiyesinden öteye gidemiyor. Malum, önem ve değer “işlem hacmi” üzerinden “etiketlendiriliyor.”
13 Şubat’ın en çarpıcı gündemi, İstanbul Üniversitesi’nin kampüsünü halka açması oldu. İşin ilginç yanı, bu vesile ile bütün Türkiye, İstanbul Üniversitesi’nin yeni rektörünün kim olduğunu öğrendi. Yeni rektörün atanmasının üzerinden yaklaşık 7 ay gibi bir zaman dilimi geçmiş olsa da artık bakanların isimlerinin bile pek...