Birlikte gülebilecek miyiz?
Bu gün 1 Nisan. Dünyanın şakaya hazırlandığı gün. Şaka, mizah, hırçın mizah, tebessüm, nükte, hiciv.Nihayet Dergi Nisan sayısını “Birlikte Gülebilecek miyiz” başlığı...
Bu gün 1 Nisan. Dünyanın şakaya hazırlandığı gün. Şaka, mizah, hırçın mizah, tebessüm, nükte, hiciv.
Nihayet Dergi Nisan sayısını “Birlikte Gülebilecek miyiz” başlığı üzerinden hazırladık.
Gülme bahsi mühim. Hem de çok mühim.
Tebessümün sadaka sayıldığı ama kahkaha ile gülmenin, hele hele kadınların erkeklerin arasında pervasızca gülmesinin ayıp sayıldığı bir muhitte büyüdüm.
Kahkahanın sadece benim muhitimde değil, 20. yüzyıla kadar neredeyse bütün kültürlerde ayıp sayıldığını öğrendiğimde cevabını aradığım soru şuydu: Ne zaman “iki kahkaha bir pirzolaya denk” hale geldi?
Üstelik en ciddi fotoğraflar için bile poz verirken fotoğrafçının bizi ille de gülümsetmeye çalışmasına ne anlam vereceğiz?
Elimdeki tarla senedinde, adını aldığım ninemin (babamın ninesi) objektiflere dövecekmiş gibi bakan hali ile benim mutlu mesut gülümseyerek verdiğim pozların (bu pozları gönül rızası ile vermediğimi söylemeli miyim?) arasından sadece yüz yıl geçti.