Dikkatsizsin TÜRKİYE!
Son yıllarda en fazla muhatap olduğumuz kavramlardan biri dikkat bozukluğu.Hayatın hızı, günlük hayatın korku ve şiddet üzerinden servis edilen dili, ekonomik sıkıntılar, belirsiz yarınlar, büyükten...
Son yıllarda en fazla muhatap olduğumuz kavramlardan biri dikkat bozukluğu.
Hayatın hızı, günlük hayatın korku ve şiddet üzerinden servis edilen dili, ekonomik sıkıntılar, belirsiz yarınlar, büyükten küçüğe herkeste depresif bir hal inşa ediyor.
Fakat dikkat bozukluğunu yerli yersiz kullandığımız için; dikkatsizliği, ihmali çok çabuk ve kolay bir şekilde affediyoruz, daha doğrusu hesaplaşmadan unutuyoruz.
Gündelik hayatın en çok şikayet edilen dikkatsizlik mevzuu öğrencilere dairdir. Mesela, veli toplantısına katılan anne –babalar, öğretmenlerden en ziyade çocuklarının dikkat bozukluğu/dikkatsizliği üzerine şikayet alır.
Özellikle “öğretemeyen öğretmenler” için çocuğunuzun dikkat bozukluğu var, dikkati dağınık cümlesi iyi bir sığınaktır.
Öğrencinin dikkatinin dağılmasında kendi mesuliyetinin olup olmadığını sorgulamayan, öğrenciyi motive etme kabiliyetinin yokluğu ile yüzleşmeyi göze alamayan öğretmenlerin ağzından hiç düşmeyen çürümüş sakızdır: “Çocuğunuzun dikkat bozukluğu var.”
Dikkat bozukluğu sadece başarısız öğretmenlerin sığınağı olsaydı üzerinde konuşmak daha kolay olurdu..