Dindar erkeğin “hayat arkadaşı” seçme kriterleri değişti mi?
Bazen sadece bir gün, içinde bütün sosyal değişimleri barındıran bir film sahnesi gibi düşer önümüze. Mesela birkaç hafta önceki pazar gününe odaklanalım.Değişimi görmek için...
Bazen sadece bir gün, içinde bütün sosyal değişimleri barındıran bir film sahnesi gibi düşer önümüze. Mesela birkaç hafta önceki pazar gününe odaklanalım.
Değişimi görmek için çok büyük genellemeler yapmaktan vazgeçersek, hayat kendisini derin ve fakat akıcı bir metin gibi sunar bize.
Pazar günü, kendisini “bir insan” ismi ile tanımlayan ve profilinde dağınık topuzlu, mahcup bir şekilde önüne bakmış bir profil fotoğrafına sahip twitter kullanıcısı, Cins Dergi’nin Ekim sayısından bir yazı paylaştı: “Dayımın görüştüğü kızlar.”
Yazı 1980’lerden 2000’lere dindar erkeğin değişen “ideal eş algısı”nı çok iyi bir şekilde ortaya koyuyor.
“Dayı Bey”, yaklaşık on yıl boyunca evleneceği kızı arıyor. Aradığını bulamıyor, ama yıldan yıla kriterleri değişiyor. Arayışa başladığı dönemdeki ideal eş ile bulduğu “eş” arasında hiçbir geçişkenlik noktası yok.
Dayı Bey, tıp fakültesini henüz bitirdiğinde hayat arkadaşının özelliklerini şöyle sıralıyor: “Çarşaf giymese de bol pardösü, geniş eşarp ile tesettüre riayet edecekti. Eğitimli olacaktı ancak çalışmayacaktı. Hızlı okuyacaktı; çünkü kahvaltısını ederken ona günlük köşe yazılarını okuyacaktı. Ev işinden anlayacaktı ve çocuk bakımını bilecekti.”