Kadim meslekler ölürken, “gurme meslekler” doğarken...
-I- Yılın davası olmaya aday olan eski kocanın çocuklarının annesini taciz iddiası ile mahkemeye vermesi; Acun Ilıcalı’nın birlikte yaşadığı Şeyma Subaşı’nın “çok...
-I-
Yılın davası olmaya aday olan eski kocanın çocuklarının annesini taciz iddiası ile mahkemeye vermesi; Acun Ilıcalı’nın birlikte yaşadığı Şeyma Subaşı’nın “çok meşhurum ama bir mesleğim yok” temalı çok ses getiren ve sosyal olduğu için artık namaz kılamadığını söylediği röportajı; her yıl 30 Haziran’da “kutlanan” “Dünya Emekliler Günü”…
Bunlar geçen haftanın “herkes” tarafından görülen haberleri oldu.
Mesleği olmayan ve fakat edindiği milyonlarca takipçi ile para basanlar, zevkini pazarlayan yeni bir sınıf olarak doğuyor.
Dünya Emekliler Günü'nde, bir TV kanalında emekli polis memuru 1500 TL maaş ile geçinemediği için (Emeklilik maaşı 1500, oturduğu evin kirası 1200 nasıl geçinsin!) gün boyu adım adım, sokak sokak mısır satmak zorunda kalışının hikayesini anlatıyordu... “Kariyeri bir meslekten mısır satıcılığına düştüğü için” mutsuz olduğunu söylüyordu güneşin altında seyyar arabasını sürerken.
Eskinin saygın meslekleri artık hiç de “saygın hayat standardı” sunmaz iken, hiç de meslek diyemeyeceğimiz “paylaşım durumları” içinde “bazı”ları milyonlar kazanıyor. “Yorumcu” olarak yeni bir elit sınıf doğuyor.