Kargalarla birlikte yaşamak...
Sizi bilmem ama benim için oldukça önemli bir haber yer aldı haber sitelerinde bir kaç ay önce. Mısır’ın İskenderiye şehrinde bir karga, açık camdan içeri girerek, uyumakta olan bebeği boynundan...
Sizi bilmem ama benim için oldukça önemli bir haber yer aldı haber sitelerinde bir kaç ay önce. Mısır’ın İskenderiye şehrinde bir karga, açık camdan içeri girerek, uyumakta olan bebeği boynundan ısırmış ve bebek ölmüş.
Niye bu haberi paylaşıyorsunuz, dört bir yanımız şiddet haberi kaynıyor, İskenderiye’deki haberi paylaşacak ne var diye sorabilirsiniz...
Kentimizde türeyen karga severler yüzünden bu haberi paylaşmak zorundayım. ZORUNDAYIM.
Hayvan sevgisi konusunda kafamız bir hayli karışık. Kafamızı karıştıran durumlardan biri cani karakterli insanların, hayvanlara verdiği zarar. Gün geçmiyor ki ya bir kedinin ya bir köpeğin iki ayaklı caniler tarafından işkence görüntülerine tanık olmayalım. Bu görüntüler hepimizi üzüyor. Hayvanlara olmadık işkenceyi yapan iki ayaklılarla aynı varlık kategorisinin paylaşıyor olmak kanımızı donduruyor. Fakat bu durum marazi hayvan sevgisi gösterilerini görmemize engel olmamalı.
Hayvan severlerin besledikleri hayvanlar için sınırsız özgürlük alanı kullanmaya kalkmaları bazen hayatımızı bir hayli zorlaştırabiliyor. Mesela boyu neredeyse 1.50 civarında olan bir köpeği marketin önüne bırakıp, “Hadi oğlum sen burada bekle” diyerek alış veriş yapan kadının “köpek terbiyesi”; marketteki çoluk çocuk bir sürü insanın içerden dışarıya çıkamamasına sebep olduğu gibi, “annesi”nin terbiyesini ihlal etmek isteyen “oğul”un markete şöyle bir dalması ile market küçük bir deprem sarsıntısı geçirebiliyor. Kim suçlu? Elbette(!) boyu 1.50 olan köpekten korkan bizler. Sahibi “Bir şey yapmaz, bir şey yapmaz dediği halde biz korkmaya devam ettik. Biz, yani 70 yaşlarındaki karı koca,5 yaşındaki kız çocuğu, kızını nasıl susturacağını bilemeyen anne ve bendeniz.
Kafeteryada, restoranda, hastanede köpek dostlarımızın aşırı yakın iletişimlerine dair tanıklıklarımı yazmakla bitiremem. Ama sahiplerinin “bir şey yapmaz aşıları tam” cümleleri ile köpeklerine yer açmaları karşısında yapacak pek bir şey yok. Ki ben böyle bir sahibin köpeğinin “bi şey yapmazlığı yüzünden” evladıma dokuz yaşında göbeğinden kuduz aşısı yaptırmak zorunda kalan bir anne olarak yazıyorum bunları...