Merhamet borsası ve Cüneyt Özdemir’in ekran dili
Pazar akşamı CNN Türk'te Cüneyt Özdemir'in Almanya'nın Suriyeli mültecilere “kucak” açışını haberleştiren dosyasını dinliyorum.Durup durup da birden kucak açan (çok değil iki gün sonra...
Pazar akşamı CNN Türk'te Cüneyt Özdemir'in Almanya'nın Suriyeli mültecilere “kucak” açışını haberleştiren dosyasını dinliyorum.
Durup durup da birden kucak açan (çok değil iki gün sonra kucaklarını nasıl kapattıklarının haberini okuyacaktık) Almanya'yı Cüneyt Özdemir övmelere doyamıyor. Özdemir o kadar kamp gördüm bu kadar temizini, nezihini görmedim diyerek Almanya güzellemesi yaparken; Türkiye asıllı Alman milletvekilleri, gayet soğukkanlı ve eleştirel bir mesafe ile duruma el koyuyorlar.
Cüneyt Özdemir sunumu ile, mültecilere “misafir” odasını açan Merkel'i yere göğe koyamazken Almanya vatandaşları gayet gerçekçi bir dil ile gelenlere niye kucak açıldığını anlatıyorlar.
Almanya mülteci pazarında “seçim” yapmaktadır: “Okumuşlar bize, cahiller Türkiye'ye.”
Ama siz haberin diline inanmak istiyorsunuz değil mi?
Aylan bebeğin bedeni kıyıya vurunca, Alman kamuoyu ayağa kalkınca...
Kamuoyu vicdanının devlet politikalarını ayağa kaldırma gücüne ben dahi inanmak isterdim. Ama mülteciler üzerinden kurulmuş olan merhamet borsası inancıma engel.
Almanya gibi gelecek 50 yılını hasarsız geçirmek üzere en titiz çalışmaları yapan, Avrupa liderliğine yürüyen bir ülke hiç niyeti yokken bir gün bir bebeğin bedeni sahile çıkınca almış olduğu kararlardan vazgeçmez!!!!