Müntehir haberlerinden bize kalan nedir?
Nazan Bekiroğlu’nun önce Dergah dergisinde yayınladığı daha sonra Cümle Kapısı kitabında yer verdiği bir denemesi vardır: “Ölümümden hiç kimse mesul değildir. Gariptir ki Ben De Değilim”....
Nazan Bekiroğlu’nun önce Dergah dergisinde yayınladığı daha sonra Cümle Kapısı kitabında yer verdiği bir denemesi vardır: “Ölümümden hiç kimse mesul değildir. Gariptir ki Ben De Değilim”. O günlerde bu deneme çok ses getirmiş, intiharın psikolojik, edebi ve sosyolojik olarak tartışılmasını sağlamıştı.
Modern insanın hayat ile memat arasındaki salınımını, kendi elleriyle kendini öldürmesini, sanırım “Ölümümden hiç kimse mesul değildir. Gariptir ki ben de değilim” cümlesi kadar iyi ifade eden bir cümle yoktur.
Kendi elleriyle dünyasını sonlandıranların veda mektubunda çok sık rastlanan bir cümledir: Ölümümden kimse mesul değildir cümlesi. Gidenler, gidişlerinin yükünden geride bıraktıklarını azat etme girişiminde bulunmuş olurlar bu son cümle ile.
Bazen katiller de bu cümlenin azat ediciliğinden istifade etmek ister ve katlettikleri bedenin yanına güya onun ağzından “ölümümden kimse mesul değildir” notunu bırakırlar.
Nazan Bekiroğlu’nun yukarıda adı geçen denemesini hatırlamama sebep olan sosyal medyanın her şeyi imha eden duyarsız atmosferi oldu. Salı günü (dün) sosyal medyada en çok yer alan haberlerden biri, genç öğretmen adayının atanamadığı için intihar ettiği haberine karşılık, twitter kullanıcısı genç bir kadının –belki müntehir ile aynı yaşta- atmış olduğu şu tweet oldu:
“Atanamayan 500 bin öğretmen var. Kimse intihar etmiyor dini imanı Allah korkusu olanlar. demekki ateist deist miş bu bayan gittiği yerde cehennemdir tabi Allah bilir ama görünen köyde klavuz istemz yani.bir de cehape nin bir oyu daha azaldı”