“Süleyman kuş dilin bilirdi” biz bütün dillerin cahili!
-I-Süleyman kuş dilin bilir dedilerSüleyman var Süleyman’dan içeri/Yunus Emre Herkes herkesin kaynanası! Herkes herkesin patronu. Herkes herkesin savcısı, hafiyesi. Herkes hakim, herkes uzman. Neden mi? Anlatayım...Hafızanın mahzeni...
-I-
Süleyman kuş dilin bilir dediler
Süleyman var Süleyman’dan içeri/Yunus Emre
Herkes herkesin kaynanası! Herkes herkesin patronu. Herkes herkesin savcısı, hafiyesi. Herkes hakim, herkes uzman. Neden mi? Anlatayım...
Hafızanın mahzeni bazen ışıklı, bazen karanlık. Dino Buzzati’nin henüz okumakta olduğum Tam O Anda kitabındaki “Mümkün olsa bile Kanaryalarla konuşmayın” başlıklı yazısı, geçen yıl -yoksa daha önce miydi- sosyal medyada paylaşılan bir vidyonun altına yapılmış olan yorumları hatırlattı bendenize.
Buzzati/ya da anlatıcı, bir gün bir otel odasında kafesin içinde uyuyan bakımlı erkek kanarya ile uykuya geçmeye hazırlanan solgun dişi kanaryayı görür. Kanarya sesini taklit eder: “Ortamı yoklamak için önce kısa bir iki cıvıltıyla başladım sonra canlı bir sohbet başlattım (elbette bu seslerin ne anlama geldiğini bilmiyordum). Soluk dişi hemen huzursuzluk sinyalleri verdi; titremeye başladı, bir tünekten ötekine sıçradı, bana kararsız tonlamalarla yanıt verdi...”