Tanıklıklarımızı belgeselin dili üzerinden idrak etmek...
İşin tanımı ziyadesiyle değişti; en iyi iş, en çok ses getiren demek. Ses getiren şeylerin çoğu, akla ziyan kalbe ziyan şeylerin peşi sıra sürükleniyor. “Kötü olanı ortaya getirmeyin muhakkak...
İşin tanımı ziyadesiyle değişti; en iyi iş, en çok ses getiren demek. Ses getiren şeylerin çoğu, akla ziyan kalbe ziyan şeylerin peşi sıra sürükleniyor. “Kötü olanı ortaya getirmeyin muhakkak alıcısı çıkar” nasihatini, tüketim kültürü tersinden bir anlayışla, havada kapıyor, alıcısı çıkacak her şeyin satıcısı biz olmalıyız diyerek kötü olanı en parlak şekilde ambalajlayarak sunuyor .
Geçtiğimiz Çarşamba günü, TRT’de yayınlanalı epey bir zaman geçmiş olan “Aynı Göğün Altında üç Nefes” belgeselini nazara verdim. Değerli okuyucularıma seyredin üzerinden konuşalım dedim. İçinde yaşadığımız çağın en önemli özelliği insanların konuşacak güzel şeyler bulmakta zorlanmaları.
Öfke, şiddet, saldırganlık üzerine bina edilmiş haber dili ile mücadele etmenin en sade ve derin yöntemi “güzel olanı nazara vermek” diye düşünüyorum.
Değerli okuyucularım belgeseli seyretti ve duygularını çok samimi bir şekilde dile getirdi. Buyurun:
“Bildiğimiz konuları belgesel olarak izlemek …”
Esselamu aleykum Fatma Hanım,