“Yar bana bir eğlence diyordum ki İstanbul sallanmaya başladı...”
Tefrika roman: 11Çerçeveler duvarlarda kalmadı. Ekranları da çevreledi. Babaannem ve altın kızlar Kübra Topsaçar’ın “Türk lokumu”na çıktı. Programa bir şekilde...
Tefrika roman: 11
Çerçeveler duvarlarda kalmadı. Ekranları da çevreledi.
Babaannem ve altın kızlar Kübra Topsaçar’ın “Türk lokumu”na çıktı. Programa bir şekilde rastlamışsınızdır diyeceğim ama belki de hiç rastlamamışsınızdır. Kübra Topsaçar bir antropolog. “Hatıraların hatırlattığına dair” yaşlı insanlarla konuşarak vidyolar hazırlıyor. Bütün o duvar düzeneği Kübra’nın çekimi içinmiş meğer. Kot gömlekli biliyordu demek ki!
Altın kızlar olarak üçü katılmış programa. Naciye Paşa, Ferdane Hanım, Necmiye Hanım. Her birinin evinde çekim yapılmış. Önce VTR’mizi izliyoruz diyor Kübra. Ah Allah’ım rezil olduk. Babaannemin salonu, salonunun duvarları, duvarlarındaki dev çerçeveler, çerçevelerin içindeki “ninemizin kıyafetleri” .
Lakin, ama, binaenaleyh sorun şu ki anneanne bizim anneannemiz değil.
Rezil olduk. 76 yaşında bir insan niye kendisine böyle yalan bir geçmiş uydurmaya kalkar ki?