Çocuklarımızı annesiz bıraktılar
Ortadoğu’nun göbeğinde bir çocuk, yıkılan evinin enkazı altında annesini aramaktadır. Az sonra annenin cansız cesedi çıkarıldığında çocuk sarılır ona, koklar anneyi, dokunur yüzüne...
Ortadoğu’nun göbeğinde bir çocuk, yıkılan evinin enkazı altında annesini aramaktadır. Az sonra annenin cansız cesedi çıkarıldığında çocuk sarılır ona, koklar anneyi, dokunur yüzüne annenin. Ama anne hiçbir tepki vermemekte, onun gözlerine bakıp sevgisini ifade edememektedir. Çocuk ayrılamaz annenin cesedinden, onun her zaman ki gibi kendisine bakmasını, gülümsemesini, kızmasını ve sevgiyle yaptığı çorbayı içirmesini beklemektedir. Fakat anne artık hayata veda etmiştir. Anne yaşamının en güzel çağında zorbaların kurbanı olmuş ve çocuğundan ayrılmıştır. Anne artık kıyamet günü zorbalarla hesaplaşacağı anı beklemektedir. Anne hayatta değildir.
Ortadoğu’nun göbeğinde bir çocuk, uykusunun tam ortasında başucunda Yahudi askerlerini bulur. Silahlar patlamaya başlar ve çocuk ağabeyinin ve annesinin kanlar içinde yere yığıldığını görür. Çocuk bu cani ruhlu adamların, yüreği sevgi yüklü bir kadına, annesine ne gibi bir husumetlerinin olabileceğini bir türlü anlayamaz. Annenin cesedine sarılır, anne ile konuşur, anneden kalkıp kendisine süt vermesini ister. Ama anne artık hayata veda etmiştir.