Edep davranışlarınızın süsüdür
Hazreti Peygamber, hayanın imandan olduğunu ifade eder ve bu duygunun imanla ilişkisini ortaya koyar. Çünkü kişi edep ve haya ile hareket etiği sürece kendini hatadan yanlıştan günahtan ve suça bulaşmaktan korumuş olur....
Hazreti Peygamber, hayanın imandan olduğunu ifade eder ve bu duygunun imanla ilişkisini ortaya koyar. Çünkü kişi edep ve haya ile hareket etiği sürece kendini hatadan yanlıştan günahtan ve suça bulaşmaktan korumuş olur. Mesela, utanma duygusunu kaybetmeyen bir genç duraklarda otobüslerde, parklarda ahlak dışı görüntülere fırsat vermez, sokak ortasında sövüp saymaz, kavgaya tutuşmaz, taşkınlık yapmaz, insanları rahatsız edecek tutum ve davranışlarda bulunmaz. Çünkü edep insani bir haslettir ve insani olanla İslami olan daima iç içedir. Ancak bugün bu iki kavramın birbirinden tamamen ayrıştırıldığını ve utanma duygusunu kaybederek kimlik karmaşası yaşayan bir neslin ortaya çıktığını görmekteyiz. Oysa insan kendisi için değer ifade eden şeyleri bir sandığın içinde muhafaza eder ve ona bir zarar gelsin istemez. İnsanlığa dair her türlü erdem ve faziletler de ancak, edep ve haya sandukası içinde korunabilir. Fakat bu gün bu sandukanın içindeki değerlerle birlikte kaybolduğunu görmekteyiz.
Her çocuk doğuştun utanma duygusuna sahiptir. Fakat bu duyguyu geliştirmek ve yerleşik hale getirmek aile toplum ve eğitimcilerin görevidir. Üç yaşından itibaren anne baba çocuğa iyi kötü kavramını vermeli ve haya duygusunun gelişmesine yardımcı olmalıdır. Çocuk küçük yaştan itibaren büyüklere nasıl davranılacağını toplumun değişmeyen kurallarını, neleri yapıp neleri yapamayacağını ailede öğrenir. Ergenlik dönemine geldiğinde ise, utanma duygusunu daha yoğun yaşar ve sınırlarını haya ile çizer. Çocuğun akıl baliğ olduğunu gösteren en önemli etkenlerden biri de haya ve edep belirtilerini daha yoğun yaşamasıdır.
İmam Gazali bu dönem çocuğun utanma ile birlikte bir takım şeyleri çirkin görüp terk ettiğini ve bunun Allah’ın çocuğa verdiği bir hediye olduğunu ifade eder. Gazali bu süreden sonra çocuğun eğitimine daha fazla önem verilmesi gerektiğini savunur ve eğitime sofra adabı ile başlanmasını tavsiye eder.
Edep geçerliliğini hiç kaybetmeyecek bir akçe gibidir… Ancak bugün gelinen noktada, nefsinin isteklerini hayatının merkezine alan ve bu konuda hiçbir sınır tanımayan, kontrol duygusunu tamamen kaybeden bir gençlik görüyoruz... Bu