“2022 Türkiyesi” denildiğinde, akla, konser yasağı, parti faaliyetlerini engelleme veya deri rengine tahammülsüzlük gelmemeliydi
Gazeteci Fehmi Koru'nun bugünkü (12.08.2022)''“2022 Türkiyesi” denildiğinde, akla, konser yasağı, parti faaliyetlerini engelleme veya deri rengine tahammülsüzlük gelmemeliydi'' başlıklı yazısı.
Müzikten hoşlanılan bir ailede büyüdüm. Rahmetli annem müzik hocası Fikri Bey’den –Şenürkmez– çalmayı öğrendiği mandolini ara sıra eline aldığında ayrı bir heyecan duyar, radyodan seslenen sanatçılara güzel sesiyle eşlik ederdi. Televizyon çıktığında en fazla müzik programlarından keyif almıştık. Her yıl fuar zamanı İzmir’e akın eden sanatçıları dinlemeyi bir yıl boyu iple çekerdik.
Aynı zamanda besteci de olan İzmir radyosundan Ali Rıza Avni’nin arşiv destekli programlarının hastasıydım.
Yıllar sonra yakın dost çevremle her ay en az bir kez bir araya gelmeye karar verdiğimizde buluşma fırsatını bizlere müzik sevgisinde ortaklığımız sağlamıştı. ‘Fasıl’ akşamlarımıza ilgi gösterenlerin sayısı başta onlarla ifade edilirken sonraları her eğilimden yüzlerce dost ilgi göstermeye başladı.
Fasıllar müzik zevkinin sanıldığından çok daha geniş bir çevrede yaygın olduğunu bizlere öğretti.
Bu Türk musikisiyle ilgimin kısa özeti.
Müziğin yerelden evrensele uzanan çekici etkisinin canlı tanığıyım.