Ahmet Hakan mı, Ertuğrul Özkök mü haklı? Konumuz: Cihad..
Ülkeyi ‘yeni’ bir konu veya uygulama ile tanıştıracağı zaman, öncesinden başlayan bir tanıtım faaliyetiyle, o değişikliğin sorunsuz geçmesini sağlamayı bilirdi AK Parti… En...
Ülkeyi ‘yeni’ bir konu veya uygulama ile tanıştıracağı zaman, öncesinden başlayan bir tanıtım faaliyetiyle, o değişikliğin sorunsuz geçmesini sağlamayı bilirdi AK Parti…
En başarılı olduğu konulardan biri budur.
Pek çok yenilik o özelliği sayesinde kalıcılık kazanmış, tanıtım sürecinde ters tepki alan yenilikler ise, fazla sorunlara yol açmasına fırsat verilmeden, daha yolun başında geri çekilebilmiştir.
Galiba AK Parti bu özelliğini kaybediyor.
‘Metal yorgunluğu’ ile kast edilen bu mudur acaba?
“Örnek” mi dediniz?
Okullarda ‘cihad’ konusunun müfredat programına alınıp özellikle işlenmesi iyi bir örnek olabilir.
Hürriyet gazetesinin iki yazarı, Ahmet Hakan ile Ertuğrul Özkök, birkaç gündür konuya değinen yazılarla okur karşısına çıkıyorlar. Aynı gazetenin iki ayrı sütununda farklı biçimde işleniyor bu konu.
Bugün Ertuğrul Özkök aralarındaki farklı yaklaşımı güzel özetlemiş.
Okuyalım:
“AHMET Hakan diyor ki:
– “Cihat adam öldürmek değildir. Bomba patlatmak değildir. Damdan adam atmak değildir. Katliam yapmak değildir.”
Öyleyse bugün neden “cihat” denince bütün dünyanın aklına, “Adam öldürmek, bomba patlatmak, damdan adam atmak, canlı bombalarla insanları katletmek” geliyor.
Ahmet Hakan diyor ki:
– “Cihat, insanın nefsiyle mücadelesidir. Haksızlık karşısında susmamaktır. Zalime itiraz etmektir. Kötülükle savaştır.”
Tamam nefse karşı cihat var… Var da, bir de “Şeytana karşı cihat” ve “Görünen düşmana karşı cihat” diye bir şey de var.
IŞİD’i, Kaide’si, Boko Haram’ı yani nefsini kontrol için mi savaşıyor?
Yoksa şeytan dediği, düşman dediği Müslüman’a karşı mı cihat ediyor…