AK Parti eski güzel günlerine dönmek isterse ne yapmalı? Bir programın bana düşündürdükleri…
Yeniden eski güzel günlerine dönmek istese AK Parti, her girdiği seçimden oylarını biraz daha artırarak çıktığı, taraftarlarının etraflarına caka satarak dolaşabildiği, seçimleri sonucuna itiraz...
Yeniden eski güzel günlerine dönmek istese AK Parti, her girdiği seçimden oylarını biraz daha artırarak çıktığı, taraftarlarının etraflarına caka satarak dolaşabildiği, seçimleri sonucuna itiraz etmesi gerekmeden açık ara kazanabildiği, kendisine oy vermeyenlerin bile icraatlarına karşı çıkarken nezaketi elden bırakamadığı, dış medyanın öve öve bitiremediği, yurtdışına çıkan vatandaşların yabancı görevlilerden takdir görecekleri beklentisiyle pasaportlarını gururla ele güne gösterdikleri günleri bir daha yaşamak ve yaşatmayı arzu etse ne/ler yapması gerekir?
Bu soru aklıma bir siyaset bilimciyle yapılmış bir televizyon mülakatını sonradan izlerken geldi.
Siyaset bilimci bilinen bir isim. Başında olduğu araştırma kurumu uzun yıllardır özellikle seçimlerde doğruya yakın anketler yapmasıyla tanınıyor. Kendisi ayrıca ekranlardan da sıkça görüş açıklıyor.
Konuşmasında dikkatimi çeken, AK Parti’nin itibar ettiği medya mensuplarından söz ederken ‘karikatür yazarlar’ ve ‘karikatür yorumcular’ sıfatlarını kullanmasıydı. Konuşmasının sonuna doğru bir başka grup için daha ‘karikatür’ sıfatını kullandı konuşmacı, ama o grubu bu ilkler kadar önemsemedim…
Galiba kullanılan sıfatların dikkatimi çekmesinin sebebi, bir akşam önce ekranına çıktığım TV5’te Mustafa Yılmaz’ın, “Neden gazetelerde yazamıyorsunuz, daha önce çıktığınız TV kanallarında niçin sizi göremiyoruz?” anlamına gelen sorusu yüzündendi.
[Biraz uzunca programı arzu eden YouTube’dan izleyebilir.]