AK Parti’den önemli bir isim “Abdullah Gül aday olabilir” diye karalar bağlamış…
Gazeteci Fehmi Koru'nun bugünkü (28.09.2022)''AK Parti’den önemli bir isim “Abdullah Gül aday olabilir” diye karalar bağlamış…'' başlıklı yazısı.
Bazen yazımı yazarken aklıma gelmeyen -gelse derdimi daha iyi anlatmama yarayacak- bir düşünceyi veya bir deyimi, yazımın mürekkebi kurumadan hatırladığım oluyor.
Okurken karşıma çıktığı da oluyor o düşünce, deyimi bir başkasının ağzından işittiğim de…
Dün öyle bir gündü.
İktidar partisinde yer alan politikacıların kendilerini de etkilediği muhakkak yanlışlıkları gördükleri, hatta o yanlışlıklara gönülsüz katkıda bulundukları gerçeğinden hareketle, buna ses çıkarmalarını beklediğimi, siyasi tarihimizden örneklerle anlatmaya çalışmıştım.
Birinci Meclis’ten başlayarak her dönemde iktidarların yanlışlarını iktidar partilerinden birileri eleştirebilmiştir siyasi tarihimizde…
O yazıya ilham kaynağı teşkil edenlerden, yazıda kendisinden adını vermeden söz ettiğim önemli bir AK Partili, anlatmaya çalıştığım konunun daha iyi anlaşılmasına yol açabilecek bir deyimi, yeni bir açıklamasıyla bana hediye ediverdi.
“İçine sindirmek” deyimini…
Gerçekten demek istediğim tam da buydu: “Nasıl oluyor da en yakından müşahede ettikleri halde olan biteni içlerine sindirebiliyorlar” demek istemiştim.
AK Parti’nin önemli ismi bu deyimi kullandı ama çok farklı biri için kullandı.
Muhalefet seçimde kendilerinin adayının karşısına Abdullah Gül’ü çıkarmayı düşünüyormuş… AK Partili politikacı, vaktiyle Gül’ün cumhurbaşkanı olmasının engellenmek istenmesini, başörtüsü yüzünden eşine reva görülen muameleleri hatırlatarak, AK Parti adayının karşısına çıkmayı nasıl içine sindirebileceğini merak ediyormuş…
Boşuna bir endişe…