Bazıları olanı çok sonra duyuyor.. Bazıları konuyu yanlış anlıyor.. Bazıları da yanlışı düzeltilse bile aldırmıyor…
Elinde palayla birinin önünü kesen Yeniçeri’nin muhatabı, şikayet konusu edilen olayın bin yıl önce yaşandığını hatırlattığında, Yeniçeri’nin “Ben yeni duydum” dediğiyle...
Elinde palayla birinin önünü kesen Yeniçeri’nin muhatabı, şikayet konusu edilen olayın bin yıl önce yaşandığını hatırlattığında, Yeniçeri’nin “Ben yeni duydum” dediğiyle ilgili bir fıkra vardır; ben güncel bir uluslararası olaya da çağrışım yapabileceği için onu böyle özetlemekle yetineceğim.
Danıştay’ın meslekten ihraç edilmiş 450 hakim ve savcıyla ilgili göreve iade kararı üzerine başgösteren tartışmalar bana o fıkrayı hatırlatıyor.
Hakim ve savcılarla ilgili tek bir karar yok; öbek öbek verilmiş kararlar söz konusu. Kararların hiçbiri yeni de değil; haklarında göreve iade kararı verilmiş hakim ve savcıların büyük bölümü çoktan göreve başlamış bulunuyor.
Konuyu, birileri, yeni duymuş olmalı ki, sanki karar dün çıkmış gibi tartıştırıyor.
Ayrıntıya girmeden söylenecek olan şu: Danıştay önüne gelen sayıları birkaç binin üzerinde bulunan davaları görüşüp karara varmakta geç kaldığı gibi, Hakimler Savcılar Kurulu (HSK) da haklarında karar verilen hakim ve savcıları görev yerlerine göndermede gecikti de gecikti.
Danıştay’ın önünde benzer karar bekleyen daha yüzlerce dava var, haklarında göreve iade kararı verilmiş çok sayıda hakim ve savcı da HSK’nın kendilerini göreve başlatmasını bekliyor.