Bazılarımızın kaderi böyle yazılmış: Ya sürgün, ya kaçak, ya da kaçkın olmak…
Türkiye tarihi, okumuş-yazmışlar açısından, biraz da sürgünler, kaçaklar ve kaçkınlar tarihidir… Buna bir de ‘suikasta uğrayanlar’ kategorisi eklenebilirdi, ama onların sayısı diğerleriyle mukayese edildiğinde daha az kaldığı için...
Türkiye tarihi, okumuş-yazmışlar açısından, biraz da sürgünler, kaçaklar ve kaçkınlar tarihidir…
Buna bir de ‘suikasta uğrayanlar’ kategorisi eklenebilirdi, ama onların sayısı diğerleriyle mukayese edildiğinde daha az kaldığı için, o kategoriye sadece değinip geçiyorum.
Yaşadıkları günlere izlerini bırakan Osmanlı dönemi yazarları içerisinde sürgüne uğramamış pek az kişi var. Muhalif görüşlere sahip olanlar kendilerinden beklenen esnekliği göstermediklerinde zamanın erki tarafından uzak diyarlara gitmek zorunda bırakılmışlardır.
Uzun bir sürgüne gidenler listesi ve sırf bu konuya ayrılmış [Feridun Andaç’ın editörlüğünü yaptığı ‘Sürgün Edebiyatı, Edebiyat Sürgünleri’ gibi] kitaplar vardır, ama herkesin bildiği ‘vatan şairi’ unvanlı Namık Kemal’in hayatı yaşadığı dönemin aydınlarının paylaştığı sürgün özelliklerini üzerinde fazlasıyla taşır.