Bir bağış toplama gecesinin bana hatırlatıp düşündürdükleri…
Birkaç gün öncesinden bütün TV kanallarının ortak yayın yapacakları duyurulunca, ekranda izleyeceklerimizle ilgili yanlış bir beklentiye kapıldığımı itiraf ederim. Her zamanki naifliğimle, devlet...
Birkaç gün öncesinden bütün TV kanallarının ortak yayın yapacakları duyurulunca, ekranda izleyeceklerimizle ilgili yanlış bir beklentiye kapıldığımı itiraf ederim.
Her zamanki naifliğimle, devlet yetkililerinin ‘asrın felaketi’ diye adlandırılmış depremin ilk 48 saati içerisinde neden yeterince atik davranılamadığını ayrıntılı biçimde kamuoyuyla paylaşacaklarını, hataları kabul edip o hataların kim/ler/den kaynaklandığını gözler önüne sereceklerini, ardından da birkaç sorumlunun canlı yayında istifa ettirileceğini sanmıştım.
‘Tek adam rejimi’ deniliyor ya bizdeki sisteme, dünyanın başka yerlerindeki tek adam rejimlerinde işler öyle yürür de ondan…
Bizdeki ya ‘tek adam rejimi’ değil ya da…
Neyse, ‘Türkiye Tek Yürek’ programı, deprem felaketinin acılarını dindirmek veya hiç değilse hissettirmemek için para toplama amaçlıymış…
Hafızası benden güçlü olanlar, “Elazığ depreminden sonra da aynısı yapılmıştı” dediler.