Bir mucize yaşandı; sürecin nasıl başarıya dönüştüğünün ipuçları bu yazıda…
Pek çoğumuz Tayyip Erdoğan’ı bağnaz ve dogmatik biri sanıyor, kararlarını verirken dar bir bakış açısından baktığını düşünüyor ve kendisiyle ilgili hüküm bu...
Pek çoğumuz Tayyip Erdoğan’ı bağnaz ve dogmatik biri sanıyor, kararlarını verirken dar bir bakış açısından baktığını düşünüyor ve kendisiyle ilgili hüküm bu önyargıyla veriliyor.
Oysa Tayyip Erdoğan hiç de öyle biri değil. Bir liderde bulunabilecek en önemli vasıflardan sayılması gereken bir özelliğe sahip: Zamanı geldiğinde sorunlara siyasi açıdan en uygun çözümü bulmak için kendinden fedakarlık edebiliyor…
Şu son birkaç gündür hakkında çıkan yazılara ve muhalif siyasilerin açıklamalarına yansıyan ön kabullere bakarsanız, onunla ilgili değerlendirmelerin yanlışlığı hakkındaki bu tespitimin çarpıcı örneklerini görürsünüz.
O tür değerlendirmelere sebep olan son kararı, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın yanlış yapsa bile, kendisine çıkış yolu gösterildiğinde doğruya yönelebileceğini açık bir biçimde gösteriyor.
Israrla faiz indiriminden söz etmesi ve bunu ekonomi üzerinde baskı aracı olarak kullanma amacıyla görüşünü ‘nass’ gerekçesi ile açıklaması eleştiri konusuydu. Eleştirilere haklılık veren bir durum da söz konusuydu: ‘‘Faiz indirilsin’’ ısrarı başladığında 1 doların o zamanki değeri ile, arada üç genel müdürünün değişmesiyle ancak gerçekleşen Merkez Bankası’nın o ısrar üzerine aldığı kararların sonucunda doların kazandığı değer TL’nin müthiş aleyhineydi.
Bir ara 18 TL üzerine çıkan dolar şu sıralarda 12 TL’nin altına indi.