Bir ölünün ardından...
HERKESİN hesaba çekileceği yere giden birinin arkasından iyi veya kötü bir şeyler söylemişiz, ne olacak? Kenan Evren’in işi bundan böyle Mahkeme-i Kübra’da...Kendisiyle ilgili değerlendirme yapmanın yine de...
HERKESİN hesaba çekileceği yere giden birinin arkasından iyi veya kötü bir şeyler söylemişiz, ne olacak? Kenan Evren’in işi bundan böyle Mahkeme-i Kübra’da...
Kendisiyle ilgili değerlendirme yapmanın yine de hiçbir mahzuru yok. Özellikle de, benim neslimden pek çoğumuzun hayat akışını değiştirmeyle sonuçlanan 12 Eylül (1980) askeri darbesinin lideri olduğu için...
Tuzu kurular elbette olabilir, ama 12 Eylül darbesi, benim de aralarında yer aldığım bir neslin üzerinden silindir gibi geçti. Ben ve eşim, Kenan Evren’in darbe sonrası başlattığı baskıcı uygulamaların çarpmasıyla, kendimizi hazırladığımız istikbalden çok farklı noktalara sürüklendik...
12 Eylül’ün acımasız şartları yüzünden idam edilen, hayatının en verimli dönemlerini insanlık dışı uygulamalara maruz bırakılarak cezaevlerinde geçiren, işkencelere uğramaktansa soluğu gurbet cehenneminde alanlar ile kendimizi mukayese ettiğimizde, bizler yine de şanslı sayılabiliriz.
Tek cümlelik özetini sunduğum kişisel tarihim bir yana, Evren yüzünden yaşanan ülkemin makûs talihini unutmam mümkün değil. “Kurtarıcı” diye kendini takdim eden darbe lideri, kendisinden farklı düşünmeyen cuntacı arkadaşlarıyla birlikte, 3 yıl boyu, ülkeyi iki dudakları arasından çıkanın “kanun” sayıldığı bir anlayışla yönetti.