Bir uydurma ‘sakıncalı’ bir kez daha uyarı görevini yerine getiriyor.. Bu yazım o uyarı…
Türkiye’de o zamanlar her on yılda bir yapılan askeri müdahalelerin üçüncüsünden yalnızca iki yıl sonra (1982), ABD’deki öğrenimimden (yüksek lisans, Harvard Üniversitesi) ülkeme döndükten sonra...
Türkiye’de o zamanlar her on yılda bir yapılan askeri müdahalelerin üçüncüsünden yalnızca iki yıl sonra (1982), ABD’deki öğrenimimden (yüksek lisans, Harvard Üniversitesi) ülkeme döndükten sonra akademik hayata girmek istedim.
Gözüm bir üniversiteye kapağı atabilmekti.
Bir yandan Ankara’da Siyasal Bilgiler Fakültesi’nde (SBF) doktora kurlarına devam ediyor, bir yandan da üniversitelerde ilgi alanıma giren kadroların açılmasını bekliyordum.
SBF’de girdiğim asistanlık sınavında başarılı bulunmamamın bir mesaj olduğunu anlamamıştım.
Oysa, sınav sonrası koluma girerek beni en yakındaki bir kafeye götürüp teselli eden kıdemli jüri üyesi profesörün özür diler tavrından bunu anlamalıydım.
Mesajı almadığım için arayışımı sürdürmem sonucu İzmir Dokuz Eylül Üniversitesi’nde sınavına girdiğim ve kazandığımın bölüm başkanı tarafından bildirildiği okutmanlık kadrosuna atanmam bir türlü gerçekleşmiyordu.