Cemal Kaşıkçı olayı üzerindeki sis dağılırken… Ben yıllar önceki başka bir olayı hatırladım…
Suudi Arabistan İstanbul Başkonsolosluğu’nun muhalif gazeteci Cemal Kaşıkçı‘nın iki hafta önce girdiği ve bir daha çıkmadığı binasının kapılarının bir ortak araştırma...
Suudi Arabistan İstanbul Başkonsolosluğu’nun muhalif gazeteci Cemal Kaşıkçı‘nın iki hafta önce girdiği ve bir daha çıkmadığı binasının kapılarının bir ortak araştırma grubuna açıldığı dün, nihayet makul bir senaryo da Amerikan medyasına ulaştı.
Kaşıkçı‘ya işkence yapıldığı, Suudi Arabistan’dan bu amaçla gelen iki uçak dolusu infaz timi tarafından cesedinin parçalara ayrılarak çantalara doldurulduğu, bütün bunların gazetecinin kolundaki akıllı saat sayesinde kayda alındığı senaryolarından sonra, CNN, dünyanın dört bir tarafından yükselen “Gazeteciye ne oldu?” sorusuna Suudi Arabistan’ın şu cevabı vermeye hazırlandığını duyurdu:
Kaşıkçı ikinci kez girdiğinde Başkonsoloslukta alıkonularak sorguya alınmış, bu sırada hayatını kaybetmiş… Raporda, bunu yapanların icraatlarını önceden üstlerine haber vermediği, merkezden talimat almadan böyle bir işe kalkıştıkları ayrıntısı da yer alacakmış…
Diğer senaryolarla mukayese edildiğinde bu senaryo daha makul duruyor.
Tabii, yine de bina ve eklerindeki titizlikle sürdürüldüğü anlaşılan forensik araştırmanın sonucunu da beklemek gerekiyor.
Araştırmanın sonucu ne olursa olsun, hatta makul bir açıklama eşliğinde sorumluları cezalandırma yoluna da gidilecek olsa, Suudlular bu defa da kendilerini zor duruma düşürmüş durumdalar.