Darbeler ve bizim hâl-i pürmelalimiz
BAZILARI “Ama 12 Eylül’ün bir gün öncesi?” diye itiraz ediyorlar; darbeye gidilen günlerdeki ülke şartlarını hatırlamamızı bekleyerek...Önce Ertuğrul Özkök’tü...
BAZILARI “Ama 12 Eylül’ün bir gün öncesi?” diye itiraz ediyorlar; darbeye gidilen günlerdeki ülke şartlarını hatırlamamızı bekleyerek...
Önce Ertuğrul Özkök’tü çıkışı yapan, dün Hıncal Uluç ona katıldı.
Doğrudur. 12 Eylül (1980) darbesine Türkiye kanlı bir ortamda gitti. Sağdan ve soldan 5 bine yakın insanımızı anarşiye kurban verdik. Ölenlerin çoğu heyecanlı gençlerdi. Bu sebeple, darbe olduğu gün, terörün en fazla vurduğu illerde yaşayanlar, çocukları üniversitelerde okuyanlar, uzun bir “Ohhh” çekmişlerdir.
Hafızamızı yokladığımızda, o günlerin boğucu havasını hatırlamamak mümkün değil.
Ancak “hafıza” tehlikeli bir bilgi deposudur; bir şeyi hatırlattığında, onun çağrışımları da “Ben buradayım” diye kendilerini zorlamaya başlar.
Sadece dün burada verdiğim örnekleri hatırlamakla kalmazsınız, hafızanızın iyice gerilerine ittiğiniz başka önemli ayrıntılar da kendilerini belli ederler...