Demokrasilerde denetlemeyi parlamento ve medya yapar.. Denetim yoksa yanlışlıkların ortaya dökülmesi kaçınılmaz olur…
Şu günlerde tartışma gündemine giren siyasi her konu iktidar cephesinin canını sıkıyor. Bir adım daha ileri gitmekte bir mahzur görmüyorum: Böyle giderse, bundan sonra gündeme gelecek başka siyasi konular da iktidar...
Şu günlerde tartışma gündemine giren siyasi her konu iktidar cephesinin canını sıkıyor. Bir adım daha ileri gitmekte bir mahzur görmüyorum: Böyle giderse, bundan sonra gündeme gelecek başka siyasi konular da iktidar cephesinin canını sıkan cinsten olacak…
Nostradamus türü bir kahin değilim ve bu keskin tespiti fal açarak yapmıyorum. “Yıldızınız ne söylüyor?” sorusu eşliğinde burç tahlillerine girebilecek özel ihtisasım da yok. Tespitim biraz bugüne kadar okuduklarımdan daha çok da 40 yılı aşkın süredir siyaseti ringin en önündeki koltukların birinden izlememden kaynaklanıyor.
Değişmesi, değiştirilmesi hiç kolay olamayan bir döngü var siyasi alanda ve günümüzde ülkemizi 20 yıla yakın yöneten iktidar cephesi o döngüye yakalanmış görünüyor.
O ‘döngü’nün özeti şu: İktidarda varlıkları uzun yıllara dayananlar, daha fazla iktidar arzularını hayata geçirecek güce de sahip oluyorlar; arzularına erişirken kendilerini gemleyecek denge ve denetleme unsurlarından da kurtulma çabasına girdikleri için önlerinde durulmaz bir hal alıyorlar; o duruma geldiklerinde, kendileri olmasa bile yakınlarında bulunanlar, onlarla birlikte hareket eden, kendilerine destek çıkanlar -daha doğrusu, o grup içerisinde yanlış yapmaya meyilli olanlar- kendilerini koruma altında hissedip yanlışlıklarını açık alanda yapmaya başlıyorlar.
Eskiler bu durumu anlatmak için ‘alameleinnas’ deyimini kullanırlardı.
Hiç kimseden sakınmadan, açıkça demek…