Deprem de birleştiremedi.. “Birlik beraberlik” klişesi bile ayrımcılık kokuyor.. Yeni bir dile ihtiyaç var…
Yıllar ve yıllar boyu hemen her gün, çoğunlukla da ülkeyle ilgili konularda kalem oynatan biri olarak, aslında çok iyi anlamam gerektiği halde yine de zorlandığım bir konu var:
Kritik durumlarda herkesin ‘birlik ve beraberlik’ içerisinde hareket etmesi arzu edildiği halde, neden kritik olmayan konularda farklılaşmayı, kendimiz gibi düşünmeyen insanları ötekileştirmeyi uygun görüyoruz?
Tersinden alayım: Siyasiler kendi doğrularının gerçek doğru olduğuna inanıyorlar bizde; bu sebeple herkesin kendi görüşlerini kabul etmelerini istiyor, buna yanaşmayanları en ağır ifadelerle eleştiriyorlar.
Siyaset biliminde buna ‘kutuplaştırma politikası’ deniyor.
İyi bir politik yaklaşım değil bu. Sonuçta herkes her konuda aynı düşünmek zorunda değil. Doğru olan tavır, farklılıkları olağan kabul edip onlardan yararlanmaya bakmak olmalı. Yararlanılmasa bile, farklı görüşlerin varlığını zenginlik sayabiliriz.