Dizilerden hareketle iki ülke sosyolojisini ve bunun seçimlere yansımasını irdeliyorum…
Türkiye her kanalda her akşam bir-ikisi yayınlanan dizilere yoğunlaşmışken, ben de son günlerde “Ne var, ne yok” merakıyla ABD’de reyting zirvelerine tırmanan bir diziyi izlemeye başlamıştım.Dizi geniş bir...
Türkiye her kanalda her akşam bir-ikisi yayınlanan dizilere yoğunlaşmışken, ben de son günlerde “Ne var, ne yok” merakıyla ABD’de reyting zirvelerine tırmanan bir diziyi izlemeye başlamıştım.
Dizi geniş bir ailenin günlük hayatını yansıtıyor. Yaşlıca bir anne-baba, birkaç çocukları ve torunlarıyla birlikte yaşıyorlar; nesiller arası farklılıklar izleyicilere hayli gülme malzemesi sağlıyor…
Benim için de bugünün Amerika’sına bir pencere görevi görüyor dizi; Donald Trump‘ı başkan olarak Beyaz Saray’a taşıyan zihniyetin ara sıra “Amerika’yı yeniden lider yapmaktan” söz eden temsilcilerine de karakterleri arasında yer verdiği için…
Önceki gün bir yenisini izlemek için diziyi yayınlayan kanala eriştiğimde bir sürprizle karşılaştım: Bir gün önce şimdiye kadar çıkmış bütün bölümlerin yer aldığı sitede ‘Roseanne’ dizisi bütünüyle kaldırılmıştı.
ABC kanalı, diziye ismini veren karakterin sahibi de olan başrol oyuncusunun (Roseanne dizisinin başrolünde oynayan artistin adı Roseanne Barr) attığı ‘ırkçı’ bir twit yüzünden diziye son vermiş ve şimdiye kadar gösterilen bölümleri de sitesinden kaldırmış…
Yaşını başını almış başrol oyuncusu kadın, sorunlu twitinde “Müslüman Kardeşler + Maymunlar Cehennemi = VJ” diye Obama döneminde üst düzey görevler üstlenmiş ‘siyahi’ bir kadına ‘maymun’ diyerek hakaret ettiği ve mesajı ‘İslamofobik’ de bulunduğu için, şu sıralarda gösterimde olan bütün rakiplerini reytinglerde arkasında bırakmış olan diziyi katletmekte bir an tereddüt etmemiş kanal.