Doğru ve güzelin çeşitli tarifleri var. Siyasetin dili buna uygun olmayınca iş zorlaşıyor…
Dünyada her şey ‘iyi-kötü’ ayrımında olduğu kadar keskin değildir. ‘Doğru’ ve ‘güzel’ gibi kavramlara yüklenen anlam insandan insana değişebilir. Kimisine ‘doğru’ gelen...
Dünyada her şey ‘iyi-kötü’ ayrımında olduğu kadar keskin değildir. ‘Doğru’ ve ‘güzel’ gibi kavramlara yüklenen anlam insandan insana değişebilir. Kimisine ‘doğru’ gelen onlardan başkasına o kadar da ‘doğru’ görünmeyebilir. ‘Güzel’ sözcüğünün akla düşürdüğü de kolayca ölçüye vurulamaz.
Bazılarımız çirkini bile sevebilir.
Konu üzerinde beni düşündüren işin siyasete bakan yüzü.
Siyasi hayatta fikirler birbirinden ayrıldığı için demokrasi ile yönetilen ülkelerde birden fazla parti bulunuyor. İşin doğası da bu zaten. İnsanlar arasında var olan fikri farklılıkları göz önünde tutarsak işin doğasının bu olduğunu fazla zahmet etmeksizin anlarız. Herkesi tek bir çatı altında toplayamadığımız gibi, bütün vatandaşları aynı partinin çatısı altında buluşturamayız da.
Yukarıda okuduklarınız size malumun ilamı gibi göründüyse yanlışta değilsiniz. Gerçekten de şu ana kadar yazdıklarım atalarımız olan Adem-Havva ikilisinin dünyaya ayak bastıkları ilk güne ait bir gerçekliktir.
İnsanlar farklı farklıdır ve bu durum siyasi hayata da aynen yansır.