Dünyadan bir alim geçti: Okudu, öğrendi, yazarak ve konuşarak bildiklerini paylaştı.. Güzel bir insandı…
İnsanlar doğal olarak nerede doğduklarını bilir; bilmeyenin de hayatıyla ilgili bu önemli ayrıntıyı öğrenmesi zor olmasa gerek. Ancak kimse nerede ve nasıl öleceğini bilemez.
Haluk Dursun Hereke’de doğdu (1957), hayatı görevi gereği gittiği Malazgirt’ten dönerken Van’ın Erciş ilçesinde geçirdiği bir trafik kazasında sona erdi.
Türk tarihi profesörüydü, ilgi alanında çeşitli eserler verdi. Bir dönem Ayasofya Müzesi’nde ve Topkapı Sarayı’nda müdürlük yaptı; son görevi Kültür ve Turizm Bakanlığı’nda bakan yardımcılığıydı.
Vefatından sonra hakkında neden az sayıda kendisini tanıtıcı yazı çıktığını anlamakta zorlanıyorum. Arkadaş canlısı biriydi çünkü ve kadirşinaslığıyla tanınıyordu.
Altbaşlığı ‘Hareke’den Çıktım Yola’ olan ‘İncir Çekirdeği’ adlı kitabını (Timaş Yayınları, 2014) ilk okuduğumda apayrı yerlerden hayata başladığımız, farklı eğitimler aldığımız ve yolumuz da pek az kesiştiği halde ne kadar benzer bir serüvenin tarafları olduğumuzu hayretle fark etmiştim.
Çöplerden gazete-dergi toplayacak kadar okumaya düşkün bir çocuk. Demokrat Partili ailede Son Havadis, Tercüman alınıyor, ama bir yerlerden bulunup Hürriyet’ten Cumhuriyet’e kadar başka gazeteler de ihmal edilmiyor. Bu arada Ten Ten’den Tom Miks’e abur cuburlar da elden düşürülmüyor. Hayat ve Hayat Tarih mecmuaları da ısrarla takip ediliyor…