FETÖ ile mücadelede sınırlar iyi belirlenmezse.. Ben yine uyarayım da…
‘FETÖ’nün medya ayağı’ davasında dün savunma sırası gazeteci Ahmet Altan’daydı; bir kitap çapında uzun savunma hazırlamış, onu okudu Ahmet Altan. Savcının hazırladığı...
‘FETÖ’nün medya ayağı’ davasında dün savunma sırası gazeteci Ahmet Altan’daydı; bir kitap çapında uzun savunma hazırlamış, onu okudu Ahmet Altan. Savcının hazırladığı iddianamede yer alan iddiaları teker teker cevapladığı bir savunma.
Savunması babası Çetin Altan’ı hatırlattı.
Aynı davadan yargılanan kardeşi Prof. Mehmet Altan da, bir gün önce yaptığı savunmada, “Ben Çetin Altan’ın oğluyum” demişti, meydan okuyarak…
Çetin Altan’ın, yargılandığı bir davada, savcıya dönerek, “Sizin benden yüksekte oturmanız bir marangoz hatasıdır” dediği biliniyor.
O eda Ahmet Altan’ın savunmasında da kendini hissettiriyor.
Savunmasında ele alınmayı hak eden pek çok bölüm var da, Ahmet Altan’ın üzerinde durduğu iki nokta benim öncelikle dikkatimi çekti.
“Gidecekler.. yargılanacaklar..”
Kardeşi Mehmet Altan’la ahbaplığım da aynı gazetede yazmışlığım da vardır; bir ara babaları Çetin Altan’la TV programı yapmam da gündeme gelmişti; buna karşılık Ahmet Altan’ı şahsen pek tanımam.
“Pek” dememin sebebi, özel televizyonların ilk tartışma programı ‘Dinamit’e katılmışlığım, onunla Neşe Düzel’in karşısına çıkıp konuklarıyla tartışmışlığım olduğu için…
Kendisine ait “İktidardan gidecekler, yargılanacaklar” cümlesi, diğer başka argümanlarıyla birlikte, darbe girişiminden haberdar olduğunun, dolayısıyla FETÖ örgütünün planlarını önceden bildiğinin kanıtı olarak iddianamede geçiyormuş…
Savunmasında, “Bunun için benim üç müebbet hapis cezasına çarptırılmam isteniyor, işte burada aynı cümleyi tekrarlıyorum, ‘İktidardan gidecekler, yargılanacaklar’ diyorum, isterseniz beni altı ayrı müebbet hapis cezasına çarptırabilirsiniz” diyor Ahmet Altan…