Gazetecilik belalı bir iştir, ama yine de dünyanın en güzel mesleği.. Sebebi var…
Yalan söyleyecek değilim: Jorge Ramos ismini önceki gün bir yabancı gazetede kendisiyle ilgili haberi okuyana kadar hiç duymamıştım. Meslektaşmışız. ABD’de, İspanyolca yayın yapan bir özel televizyon...
Yalan söyleyecek değilim: Jorge Ramos ismini önceki gün bir yabancı gazetede kendisiyle ilgili haberi okuyana kadar hiç duymamıştım. Meslektaşmışız. ABD’de, İspanyolca yayın yapan bir özel televizyon kanalında hem haberleri sunuyor, hem de ses getiren programlar yapıyormuş…
Gazeteye haber olmasının sebebi de, son girişiminin sesten biraz daha fazla geri dönüşü olması…
Her gün hakkında haber verip durduğu Venezuela’nın tartışılan lideri Nicolas Maduro’dan mülakat talebinde bulunmuş Ramos, “Başkent Karakas’a gel, görüşelim” mesajı üzerine ekibiyle oraya uçmuş; ancak üç saat gecikmeyle başlayan görüşmesi henüz 17. dakikasındayken sona ermiş… Sorularından rahatsızlık duyan Maduro oturduğu koltuğu terk edip çıkmış, ardından Ramos ve ekibi dehşetengiz birkaç saat yaşamış…
İsyankar ve gazeteci
Sorularını okuyunca neden böyle bir olay yaşandığı kolayca anlaşılıyor.
Ramos, kendisini ‘bir isyankar’ olarak tanımlıyor. Daha karşısına oturur oturmaz, muhatabına, “Size ‘başkan’ diye mi, yoksa halkınızın hakkınızda kullandığı sıfatla ‘diktatör’ diye mi hitap etmeliyim?” sorusunu yöneltmiş… Bir dizi zorlayıcı soruyu takiben de, açtığı tabletinden, aynı gün kaydettiği, Maduro’nun en ciddi iddiasını yalanlayan görüntüleri ona izletmeye başlamış.