Gezi olayına en başta yanlış yaklaşılmıştı, yanlış yaklaşım halen devam ediyor
Gazeteci Fehmi Koru’nun bugünkü (26.04.2022)''Gezi olayına en başta yanlış yaklaşılmıştı, yanlış yaklaşım halen devam ediyor’’ başlıklı yazısı.
İstanbul’daki bir ağır ceza mahkemesi, dün, muhtemel etkileri sebebiyle ‘tarihi önemde’ sayılabilecek bir karar açıkladı. Tam 1683 gündür cezaevinde tutulan iş insanı Osman Kavala’ya ağırlaştırılmış müebbet, değişik mesleklerden yedi kişiye, –Mücella Yapıcı, Tayfun Kahraman, Çiğdem Mater, Ali Hakan Altınay, Mine Özerden, Can Atalay ve Yiğit Ali Ekmekçi’ye- 18 yıl hapis cezası verildi.
Duruşmada bulunan tutuksuz sanıklardan ceza alanlar, yurtdışına kaçabilecekleri öngörüsüyle, hemen orada tutuklanıp cezaevine gönderildiler.
Böylece ülke gündemini -ve bu arada dünyadaki Türkiye gündemini- neredeyse dokuz yıldır meşgul eden meşhur ‘Gezi davası’ bu mahkeme kararıyla yeni bir evreye ulaştı.
Cezalar, tutuklamalar kimseyi aldatmasın, henüz hukuki süreç bitmiş değil; verilen kararın temyizi ve oradan da benzer bir sonuç çıkması halinde, Anayasa Mahkemesi (AYM) ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne (AİHM) başvuru yolları açık.
Nitekim, AİHM’nin Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 90. maddesine rağmen uygulanmayan Osman Kavala ile ilgili lehte kararı var.
Daha da önemlisi, davayı başından itibaren yakından izleyen kurumlardan Avrupa Konseyi’nin de, AİHM kararına atıfla, Kavala’nın serbest bırakılmasına ve bu karara da uyulmaması durumunda Türkiye’ye yaptırım uygulanmasına dair bir kararı bulunuyor.