Hal-i perişanımızı görmek için Einstein olmak gerekmiyor…
Geçen gün biraz da tesadüfen 12 dakika süren bir konferans izledim. TED konferansları dizisinden. Konuşmasının daha en başında, konferansı veren, Albert Einstein’den bir anekdot aktardı. Günlerdir o anekdot üzerinde...
Geçen gün biraz da tesadüfen 12 dakika süren bir konferans izledim. TED konferansları dizisinden. Konuşmasının daha en başında, konferansı veren, Albert Einstein’den bir anekdot aktardı. Günlerdir o anekdot üzerinde düşünüp duruyorum.
Einstein üniversitede fizik dersleri veriyordu. Bir sınav günü, asistanı, hocasına, “Bugün sorduğunuz sorular geçen yıl sorduğunuz soruların aynısı değil mi?” sorusunu yöneltmiş. Gerçekten de öyleymiş. Asistan “İyi de, neden?” diye sorunca, Einstein, ona, “Sorular aynı, ama cevaplar değişti” mukabelesinde bulunmuş.
Sorular aynı, ama cevaplar değişti.
Bu soru-cevap, konferansçıya göre, 1942 yılında geçiyor.
Yıl 1942. Konu fizik. Hoca Einstein. Fizik gibi bir alanda aynı sorulara verilmesi gereken cevaplar 1940’larda bir yıl içerisinde değişebiliyor.
[Albert Einstein’a atfedilen anekdotu doğrulayan bir kaynak bulamadım. Ben o konferansı veren Paul Rulkens’in yalancısıyım.]