Hani adaletin kestiği parmak acıtmazdı? Kararların kabulü için parmağın mutlaka acıması mı gerekiyor?
Amerikan Film Enstitüsü (AFI) hemen her konu başlığı altında o janrın en iyi on filmini sıralamış; bakalım ve ilgilendiğimiz konularda çevrilmiş filmlerin kaçını gördüğümüzü anlayalım diye…
Biraz önce ‘mahkemeli filmler’ (Courtroom Drama) başlığı altındaki filmlere baktım. Sıraları şöyle:
Tam emin olmamakla birlikte bu filmlerin herbirini, tabii zaman içerisinde, izlediğimi sanıyorum. Alanında iyi seçilmiş on film bu.
İçlerinden beni en etkilemiş olanı ikinci sırada yer alan Sidney Lumet imzalı ‘12 Öfkeli Adam’ filmidir.
Babasını öldürmekle suçlanan 18 yaşındaki bir gençle ilgili kendilerinden karar beklenen 12 kişilik jürinin, içlerinden sadece birinin “Kuşkum giderilmiş değil, o yüzden suçlu diyemem” tavrı üzerine başlayan tartışmaları aktarır film. Tartışmaları izlerken 12 jüri üyesinden bazılarının tamamen kişisel sebeplerle sanığın ‘idam’ edilmesini arzuladığını öğreniriz. Sonunda, oybirliğiyle çıkması beklenen jüri kararı “Suçlu değil” şeklinde tecelli eder.