Haritayla yeni devlet mi kuruluyor? Yoksa Barzani kullanılıyor mu?
Acaba referandum işi Irak Kürt Bölgesi Yönetimi (IKBY) başkanı Mesut Barzani’nin kendi iradesinin sonucu mu, yoksa daha büyük bir projenin parçası mı? Bugün Taha Akyol’un gazetedeki...
Acaba referandum işi Irak Kürt Bölgesi Yönetimi (IKBY) başkanı Mesut Barzani’nin kendi iradesinin sonucu mu, yoksa daha büyük bir projenin parçası mı?
Bugün Taha Akyol’un gazetedeki yazısına göz atanlar daha girişte Barzani’nin şu sözleriyle karşılaşacaklar:
“Lozan’dan beri devlet hayali kuruyoruz. (..) Ortadoğu’ya baktığınızda eski sınırlar sadece kâğıt üzerinde kalmış; bölgedeki yeni gerçekler Ortadoğu haritasını yeniden çiziyor.”
Ne zaman ve nerede sarf etmiş bu görüşü Barzani?
Yazıda o ayrıntı da var: Geçen yıl (14 Mart 2016’da), ABD’de…
Acaba o ziyaretinde kendisine ‘yeni harita’ mı gösterildi?
Harita ve iki gazeteci tanık
“Hangi harita?” diye mi sordunuz?
“Güneri Cıvaoğlu’na 1991 yılında Suudi Arabistan’da, Serdar Turgut’a 1993’te ABD başkentinde gösterilen harita” desem…
Birkaç yazıma konuk ettiğim yarbay Ralph Peters ile Pentagon’dan Harold Rhode’un haritaları…
İsterseniz önce Güneri Cıvaoğlu’nun tanıklığına başvurayım.
Okuyalım:
“Zihnimde lego parçaları gibi uçuşan eylemler, söylemler, tavırlar…
Bunları bir araya getirerek büyük fotoğrafa varmaya çalışıyorum.
İşte onlardan ikisi…
“Zihnimde lego parçaları gibi uçuşan eylemler, söylemler, tavırlar…
Bunları bir araya getirerek büyük fotoğrafa varmaya çalışıyorum. (..)
Birinci Körfez Savaşı sırasında Suudi Arabistan’dayım. ABD kumanda merkezi olarak kullanılan otelin bir odasında dinlediklerim dehşet verici.
Amerikalı yarbay duvardaki harita üzerinde Türkiye’nin Güneydoğusu’nu ve Kuzey Irak’ı işaret ediyor.
Avucunu o coğrafyada dolaştırırken şöyle diyor:
‘Savaş bitecek. Amerika Irak’tan çıkacak. Giderken silahlarının büyük bölümünü bırakacak.
Bunlar içinde ağır silahlar, roketler de olacak.
Yöredeki Kürtler bu silahları alacaklar ve Türkiye’ye karşı kullanacaklar.
Toprak isteyecekler.
Türkiye, ya istedikleri toprağı verecek ya da vermeyecek ve savaşacak.’
Yarbay iyi derecede Türkçe konuşarak anlatıyor bunları.
Kulaklarıma inanamıyorum.
‘Ya NATO ortaklığı ya ülkelerimiz arasındaki dostluk’ diye soruyorum oralı olmuyor.
Gene de bunun ‘Amerikalı yarbayın kendi fantezisi’ olabileceğini düşünüyorum.
Ama…
Birkaç dakika sonra bir başka odada gene Amerikalı bir rütbeliden aynı şeyleri dinliyorum.
Bunun ‘bir mesaj olabileceğini’ düşünüyorum.
Çünkü bu randevuyu bana ilk Dışişleri Bakanı ve o zamanki Suudi Arabistan Büyükelçimiz Yaşar Yakış oradaki ABD Büyükelçisi ile konuşarak sağlamıştı.
ABD Büyükelçisi, ABD komutanıyla temasa geçmiş ve bu iki rütbeli subay tarafından verilecek kişisel brifing için davet edilmiştim.” (‘ABD’li yarbay’, Milliyet, 22 Haziran 2010).