Her konuda konuşmasına alıştığımız kişi susarsa.. Suskunluğu neye yormalıyız?
Bir yakınım dikkatimi çekmese fark etmeyecektim: Günde birkaç kez bir yerlerde konuşmasına hepimizi alıştırmış olan Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın ağzını birkaç gündür...
Bir yakınım dikkatimi çekmese fark etmeyecektim: Günde birkaç kez bir yerlerde konuşmasına hepimizi alıştırmış olan Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın ağzını birkaç gündür bıçak açmıyor. İftarını bir gün ‘çat kapı’ olduğu söylenen bir biçimde ziyaret edilen bir ailenin yer sofrasında, ertesi gün ‘Özbek Otağı’ diye adlandırıldığını öğrendiğimiz bir çadır içerisinde iktidar ortağı partinin genel başkanıyla yapıyor Cumhurbaşkanı Erdoğan; ancak konuşmuyor.
Parti sözcüsü konuşuyor, Meclis grup başkan vekili konuşuyor, bakanlar konuşuyor, Merkez Bankası başkanı bile konuştu, Cumhurbaşkanı Erdoğan ise sessiz.
Konuşmuyor.
Yanılmış olmamak için Cumhurbaşkanlığı internet sitesine baktım, son konuşması 17 Nisan tarihli. Bir yerlerde köprü açılışı varmış; Cumhurbaşkanı Erdoğan o vesileyle İstanbul’daki Huber Köşkü’nden seslenmiş. Site o konuşmayı “Ülkemizin dört bir yanına eserlerimizle, yatırımlarımızla, hizmetlerimizle mührümüzü vuruyoruz” başlığıyla sunuyor.
Türkiye’nin tartıştığı konulara dair tek kelime yok.
Cumhurbaşkanlığı sözcüsü İbrahim Kalın’ın yeni bestesi olan bir türkünün kayıt sürecine kopuzuyla katılmış bir sanatçının, mahallesinden gelen baskılar üzerine özür dilemesi halen etkisini sürdüren bir tartışma konusu. AK Parti’nin itibar ettiği gazetelerin muteber yazarları iki taraflı kesen kılıçlaşan kalemleriyle konuyu işleyip duruyorlar.