İkinci tura doğru: Yıllar önce ‘‘Eller aya, biz yaya’’ denirdi. 2023’te durumumuz pek mi farklı dersiniz…
Önceki gün, global iş dünyasının haber ve yorumlarını büyük dikkatle izlediği uluslararası bir gazetede Türk ekonomisini değerlendiren bir yazı çıktı. Yazıya göre ölmüşüz de...
Önceki gün, global iş dünyasının haber ve yorumlarını büyük dikkatle izlediği uluslararası bir gazetede Türk ekonomisini değerlendiren bir yazı çıktı. Yazıya göre ölmüşüz de haberimiz olmamış.
Ülkemiz ekonomisinin durumunu yabancılardan öğrenecek değiliz; hem iyi yetişmiş kendi ekonomistlerimiz var ve her fırsatta ne halde olduğumuzu anlatıyorlar, hem de bir başkasına muhtaç kalmadan hepimiz durumumuzun hiç iç açıcı olmadığının farkındayız.
Seçimden birkaç gün önce bir dostumla buluştuğumuz kafede içtiğimiz kahve için bir önceki haftadan 12 TL daha fazla para ödendi. Aynı kafeye bugün gitsek kahveye yeni bir zam daha gelmiş olabilir.
O arada ne oldu da kahvenin fiyatı arttı?
Fiyatı hiçbir makul gerekçe bulunmadan artan yalnızca kahve değil, neye el atsanız fahiş fiyatla karşılaşıyorsunuz. Bir çığ gibi artan fiyatlar karşısında gelirler güneş çıkınca eriyen kar gibi; pahalılıkla baş etmek mümkün değil.
Çare ne?