İktidarı öve öve bitiremeyenler.. Bence en büyük övgüyü onlar hak ediyor…

Gazeteci Fehmi Koru'nun bugünkü (25.08.2022)''İktidarı öve öve bitiremeyenler.. Bence en büyük övgüyü onlar hak ediyor…'' başlıklı yazısı.

Aklımda eskilere ait kalıp vecize, “Kurb-u sultan âteş-i suzan” diye kalmış, kast edileni de bugünkü dilde karşılığıyla “İktidar odağına yakınlık elde kor ateş tutmak gibidir” olarak biliyorum.

Belleğim beni yanıltmamış, yukarıdaki cümleyi yazdıktan sonra araştırdığımda, konuyla ilgili neredeyse bir kütüphanelik malzeme olduğunu bu vesileyle keşfettim.

Cumhurbaşkanlığı sözcüsü sıfatı da bulunan İbrahim Kalın da bu eski deyişi bir TV programında aynen kullanmış.

İşin bir yönü bu.

Diğer yönü de, iktidar odağına ne kadar yakın olunursa, onun etkisinde o kadar fazla kalındığıdır.

İktidar insanları cezbediyor, ona en yakın olanlar en fazla etkileniyorlar.

Herhalde bu yüzden olacak, Osmanlı sultanlarına, cuma selamlığına gittiklerinde, camiden çıkarken, cemaat hep bir ağızdan, “Mağrur olma padişahım senden büyük Allah var” diye seslenirlermiş…

Padişah gururlanmayı hak ediyor ama yine de uyarılıyor… 

Seslenme hangi padişaha kadar devam etmiş, hep merak etmişimdir.

Demokrasilerde durum biraz farklı.

En son örneğini, bir dost meclisinde, diğer katılımcılara ayak uydurmak için kendisi de dans marifetini göstermiş Finlandiya’nın kadın başbakanı verdi. Ayıplandı genç kadın siyasetçi, çareyi özür dilemede buldu.

İngiltere başbakanı da, vatandaşlara uygulattırdığı sağlık tedbirlerine maiyetindekilerle beraber kendisinin uymadığı ortaya çıkınca, biraz dirense de, sonunda görevinden istifa etmek zorunda bırakıldı.  

Vaktiyle ‘Başbakanın beyninin yarısı’ diye bilinen ve görevden ayrıldıktan sonra sıradan hale gelmiş eski bir danışmanı, büyük dedesi Çankırılı olan -yani bir Türk- İngiltere başbakanının istifasına kadar uzanan süreçte en büyük payın sahibi oldu.

Zihnimde eski-yeni bu örnekler bulunurken, günlük okumalarım sırasında, bizden farklı açıklamalar geldiğinde ne diyeceğimi şaşırdığım oluyor.

Cumhurbaşkanlığı’nda danışman unvanı da bulunan bir genç kadının, kendisine hizmet vermekle görevli olduğu kişi hakkında “Halifemiz” sıfatını kullanması sözgelimi.

İktidara yakın olanlarda varlığına alışmaya başladığımız hayranlığı fersah fersah aşan bir değerlendirme bu.

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Adalet herkese lazım 22 Kasım 2024 | 438 Okunma Can ile Canan arasında tam bir mutabakat varmış 21 Kasım 2024 | 1.271 Okunma Kınarsın, bir daha yapmamasını söylersin… Fakat ihraç? 19 Kasım 2024 | 2.856 Okunma İşimiz papatya falına kaldı: Kopacak mı, kopmayacak mı? 17 Kasım 2024 | 584 Okunma Erdoğan “Mutabakatımız tam” diyor ama… 15 Kasım 2024 | 1.310 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar