İlk sürecin nesi kötüydü de...
Ortadoğu’nun ne denli çetrefilli sorunları bulunduğunu en iyi bilenlerden bir dostum, uzun yıllar, Filistin’de ‘iki devletli çözüm’ için umudunu, her türlü çözüme kulaklarını...
Ortadoğu’nun ne denli çetrefilli sorunları bulunduğunu en iyi bilenlerden bir dostum, uzun yıllar, Filistin’de ‘iki devletli çözüm’ için umudunu, her türlü çözüme kulaklarını tıkadığı bilinen Netanyahu’ya bağlamıştı. Onun her iktidara gelişinde, “Bu defa olabilir” beklentisini kaç kez ağzından duymuşumdur.
Netanyahu son başbakanlığında, adını, birlikte hiç anılmayı istemeyeceği kişiler listesine yazdırdı.
Dostumun bakış açısı yanlış sayılmaz; önünü tıkayanları yanınıza almadan sorunları çözmek olağanüstü zordur.
Nitekim, AK Parti, 2009’da, ‘Kürt sorunu’ ile baş etme cesaretini gösterip ‘çözüm’ için daha önce hiç denenmemiş yollara başvurduğunda, en ciddi karşı çıkış, sonradan iktidarı paylaşacağı MHP’den ve lideri Devlet Bahçeli’den gelmişti.
Konunun hassasiyeti yüzünden, halkı ikna faaliyeti için oluşturulan ‘akil insanlar heyetleri’ ülkenin dört bir yanında halktan anlayış görürken, en şiddetli tepkiyi bazı gençler vermişlerdi.
Ülkü Ocaklı gençler…