İnsanlar dertli, insanlar çaresiz… Ben de yazdım işte!
Kendimi hiç bu kadar çaresiz hissetmemiştim. - Reklam - Günün önemli olaylarını ele alan değinilerimi adımı taşıyan bu sitede değerlendiriyorum. Türkiye’de bu siteyle ilişki kurmamış tek bir il...
Kendimi hiç bu kadar çaresiz hissetmemiştim.
- Reklam -
Günün önemli olaylarını ele alan değinilerimi adımı taşıyan bu sitede değerlendiriyorum. Türkiye’de bu siteyle ilişki kurmamış tek bir il yok; dünyanın dört bir tarafında da okurları var bu sitenin.
Bunun anlamı ‘sorumluluk’ demek.
Her sabah, daha henüz ezan bile okumamışken kalkıp yazı masasının başına geçiyor ve o sorumluluk hissiyle temel bir konuda görüşlerimi sizlerle paylaşıyorum.
Şikâyet yağıyor
Okur da, sağ olsun, günlük bir gazetede yazıyormuşum gibi, bir etki vehmediyor yazdıklarımda; öyle olmalı ki, kendilerinin veya yakınlarının karşılaştıkları yanlışlıkları benimle paylaşıyor.
Ergenekon ve Balyoz dönemlerinde de öyle olmuştu; ama bu defa şikâyetler çok daha yoğun.
Gencecik ve hayatlarının daha baharında insanlar, nereden kaynaklandığını bilemedikleri bir oldu-bitti ile, toplumu sarsan sürecin bir parçası haline dönüşüyorlar.
Uzun yıllarını eğitim ordusu içerisinde geçirmiş ya da üniversitede ders veren çok kişi var aynı sürecin bir parçası haline dönüşmüş; mağdur edilmiş, kendisini mağdur edilmiş hisseden…
Bana ulaşabilen aile fertlerinin veya yakınlarının onların içerisinde bulunduğu durumu anlatan ayrıntılı mesajlarını okurken içim burkuluyor.
İspat yükümlülüğü iddia sahibine düştüğü halde, hemen hepsi, ‘bilirkişi’ sayılabileceklerden, telefon şirketinden, servis sağlayıcılardan “İddia doğru değildir” sonucu çıkaran kapı gibi açıklamalar alma derdindeler, alıyorlar da.
Alışveriş ettiğim bir dükkan sahibi, tanıyınca, “Esnaf her gün bir yenisiyle karşılaşılan operasyonlardan bizar, ne yapacağını bilemez halde; bunların çoğu AK Parti seçmeni de”diyor.