İsme takılıp kalmayalım, sorunu bizler çözelim

“İSİM dediğimiz nedir ki?” diye soruyor William Shakespeare “Romeo ve Juliet”inde ve ekliyor: “Gül dediğin şu şey / Başka isimle de kokar / Hem de aynı güzellikte.”O öyle diyor, ama bizim hayatımız...

“İSİM dediğimiz nedir ki?” diye soruyor William Shakespeare “Romeo ve Juliet”inde ve ekliyor: “Gül dediğin şu şey / Başka isimle de kokar / Hem de aynı güzellikte.”
O öyle diyor, ama bizim hayatımız isim üzerinde tartışarak geçiyor...
Birinci Dünya Savaşı’nın bize bakan kanlı yüzünde, asırlar boyu birlikte yaşadığımız ülkemiz Ermeni unsurlarının hayatlarının kaybı da var; imparatorluğun başta Türkler olmak üzere bütün unsurlarının hayatlarının kaybı olduğu gibi...
Elbette ölümde denge aranmaz; bu sebeple o dönemde tehcire uğrayan, bir yerden diğerine zorla götürülürken ölümle karşılaşan Ermeniler söz konusu olduğunda “Ama tek ölen Ermeniler değildi” mazeretinin fazla bir değeri yoktur.
Savaş şartları içerisinde yapılmış bir yanlışın tarafıydı Ermeniler; kayıpları bu toprakların kaybıdır, acıları bugün de hepimizin acısıdır.
Peki olana ne isim vereceğiz?

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Süreç, açılım.. Gelin ‘gizem’in üzerindeki örtüyü kaldıralım 01 Kasım 2024 | 1.110 Okunma Bahçeli’nin başlattığı açılıma mütevazı bir katkı denemesi 31 Ekim 2024 | 791 Okunma Bugün Cumhuriyet bayramı: Nasıl bir Cumhuriyet? 29 Ekim 2024 | 258 Okunma Özkök’ün merakını gidereyim: TUSAŞ saldırısına farklı bir bakış 27 Ekim 2024 | 1.848 Okunma Barışa en yakın nokta terörün saldırdığı andır 25 Ekim 2024 | 876 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar