İstanbul fethedilirken Bizanslılar ne haldeydi, bugün biz ne haldeyiz…
Gazeteci Fehmi Koru'nun bugünkü (31.01.2022)'' İstanbul fethedilirken Bizanslılar ne haldeydi, bugün biz ne haldeyiz… '' başlıklı yazısı.
İstanbul 1453’te fethedildiğine göre, fethin üzerinden 569 yıl geçmiş bulunuyor. ‘İstanbul’un fethi’ olayı bizde “Çağ kapayıp çağ açan” diye anılır. Gerçekten de öyledir. ‘Orta çağ’ karanlığından ‘yeni çağ’ aydınlığına geçişte rol oynayan birkaç olaydan biridir İstanbul’un fethi.
Bu konu, aklıma, olayın bir başka anlatımını hatırladığım için geldi.
Kulağımda yer etmiş olan “İstanbul fethedilirken Bizans’ta papazlar ‘erkek mi dişi mi?’ diye meleklerin cinsiyetini tartışıyordu” deyişi sebebiyle…
Günümüzde uluslararası arenada taşları yerinden oynatmaya aday önemli gelişmeler yaşanıyor. Birkaç hamle sonrasında dünyamızdaki ağırlıklı dengelerde ciddi kaymalar yaşanabilecek. Yeni bir çağa geçilebilecek. Bunu sağlayacak ilk hamle için ‘kibrit çakma’ yerine geçecek bir olay bekleniyor.
Öyle bir gelişme sırasında biz ne halde olacağız?
Rusya ve Çin ile Ukrayna ve Tayvan
Rusya’nın Ukrayna’ya saldırması, eğer saldırırsa, o kibriti çakabilir.
Soğuk Savaş yıllarında ideolojik tercih olarak birbirine en yakın durması gereken iki ülke olmalarına rağmen, Sovyetler Birliği ile Çin arasında derin ihtilaflar vardı. Günümüzde ise birbirinden farklı yol tutturmuş olan Rusya ile Çin aynı cephede yer alıyor.
Putin’li Rusya Ukrayna’yı yeniden eski coğrafi gücüne kavuşma yolunda en belirleyici stratejik hedef olarak gördüğünü belli ediyor. Ukrayna’ya yönelik atağının bahanesi çok farklı olsa bile, Sovyetler Birliği adını taşırken sahip olduğu coğrafi genişliğe yeniden kavuşma arzusu Moskova’nın benimsediği retorikten fazla zorlanmadan anlaşılıyor.
Ukrayna, Moskova’nın gözünde, vaktiyle Sovyetler Birliği içerisinde yer alan şimdinin bağımsız ülkeleri ile nüfuz alanı içerisinde bulunmuş coğrafya üzerinde, yeniden dikkatlerini kazanmaya yönlendirecek bir etki unsuru olarak değerli.
Hele bir de Çin Tayvan’a aynı muameleyi yapmaya karar verirse zorlayıcı tablo tamamlanacaktır.
ABD ve NATO’daki müttefikleri, Rusya’nın Kırım’ı işgaline, bir bölgesinde (Donbass) kendisine yandaş ayrılıkçı bir yönetim kurmasına etkisiz yaptırımlarla mukabele etmişlerdi; Moskova ve Pekin’in iştahını artıran o yumuşak mukabele oldu.