“Kabahat samur kürk olsa da” demiş eskiler.. Erdoğan-Babacan söz düellosu bana o özdeyişi hatırlattı

Gazeteci Fehmi Koru'nun bugünkü (26.09.2022)''“Kabahat samur kürk olsa da” demiş eskiler.. Erdoğan-Babacan söz düellosu bana o özdeyişi hatırlattı'' başlıklı yazısı.

Şu günlerde iki partinin genel başkanı arasında ilginç bir söz düellosuna tanık olunuyor. 

Parti genel başkanlarından biri Ali Babacan (DEVA Partisi), diğeri de Tayyip Erdoğan (AK Parti).

DEVA Partisi genel başkanı Babacan, Türkiye’nin son 20 yılına damga vuran AK Parti iktidarının yaklaşık ilk 13 yılında izlenen ekonomi politikalarında bakan olarak kendisinin belirleyici rolü bulunduğuna dair açıklamalar yaptı.

AK Parti genel başkanı da olan Cumhurbaşkanı Erdoğan ise, Babacan’ın hükümetin ekonomik başarılarına sahip çıktığı dönemde başbakan makamında bulunduğunu hatırlatarak, o dönemin başarılarının kendisine ait olduğunu söyledi.

Babacan ise neden aynı başarının kendisinin hükümette yer almadığı son yıllarda gösterilemediğini sorgulamakta.

Konuya ilişkin bir haberin ilgili bölümü şöyle:

“Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kendisine yönelik ‘Altı sıfırı Türk Lirası’ndan çıkaran bu Başbakan. Sen kimsin ya? Başbakan olur vermedikten sonra sen ne yapabilirsin ya?’ sözlerine cevap veren Babacan, ‘Tek imzayla aklınıza geleni yapabiliyorsunuz. Madem keramet imzada, bir imza atın da şu enflasyonu düşürüverin’ dedi.” 

Haberde sahip çıkılmak istenen ‘başarı’ olarak yalnızca paralardan altı sıfırın atılması gösteriliyor, ama iki siyasi arasındaki atışma aslında tüm ekonomik performansla ilgili. 

Babacan, AK Parti iktidarının ilk döneminden -18 Kasım 2002’den- başlayıp Tayyip Erdoğan’ın cumhurbaşkanı olduğu ilk dönemin bir bölümüne -28 Ağustos 2015’e- kadar kurulmuş bütün hükümetlerde bakan olarak görev yaptı. O uzun dönemde, iki yıldan kısa bir süre -29 Ağustos 2007 ile 1 Mayıs 2009 arası- dışişleri bakanlığı koltuğunda otursa, aynı dönemlerde AB ile başmüzakerecilik görevini yerine getirse ve son altı yıl boyunca -1 Mayıs 2009 ile 28 Ağustos 2015 arası- başbakan yardımcısı sıfatını taşımış olsa da, genel hatlarıyla ekonomiden sorumlu hükümet üyesi hep Babacan’dı.

AK Parti’nin 2015 yılına kadar geçen ilk 13 yılının ekonomik performansını, özellikle bugünlerde yaşanan ekonomik sıkıntılarla mukayese edildiğinde, bir çok yönden başarılı bulmak mümkün. 

O dönemde, AB ile üyelik müzakerelerinin sonuna yaklaşmış, milli geliri 12 bin doları aşmış, ihracatta rekorlar kıran bir Türkiye vardı ve 2005 yılında önceki iktidarlardan miras çok sıfırlı TL bir çırpıda o sıfırlardan kurtarılarak kurda ‘1 dolar = 1.33 TL’ dengesi yakalanmıştı ve yıllık enflasyon oranı da %7.72 idi. 

İki lider arasındaki söz düellosu o ‘başarı’nın sahipliği ile ilgili.

Babacan “Ben yaptım” diyor, Erdoğan da “Ben yaptırdım” iddiasında…

[Henüz partisini kurmadığı günlerde kendisiyle görüşürken, Ali Babacan, bana, “Bakan olarak görev üstlendiğim dönemlerde izlenen ekonomik politikalarda icraatlarıma kimseyi karıştırmadım; Allah’ı var, Tayyip Bey de bir gün olsun yaptıklarıma müdahale etmeye kalkmadı” demişti.]

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Adalet herkese lazım 22 Kasım 2024 | 438 Okunma Can ile Canan arasında tam bir mutabakat varmış 21 Kasım 2024 | 1.271 Okunma Kınarsın, bir daha yapmamasını söylersin… Fakat ihraç? 19 Kasım 2024 | 2.856 Okunma İşimiz papatya falına kaldı: Kopacak mı, kopmayacak mı? 17 Kasım 2024 | 584 Okunma Erdoğan “Mutabakatımız tam” diyor ama… 15 Kasım 2024 | 1.310 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar