Kılıçdaroğlu yürüyor.. Fransa seçimi bir örnekse.. yürüyüşü CHP’ye ne kazandırır?
CHP’ye ve özellikle genel başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na iktidar çevreleri ateş püskürüyor… Kılıçdaroğlu’nun her attığı adımı eleştiriyor AK Parti...
CHP’ye ve özellikle genel başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na iktidar çevreleri ateş püskürüyor… Kılıçdaroğlu’nun her attığı adımı eleştiriyor AK Parti sözcüleri…
Oysa iktidarlarını CHP’nin ve başında da Kılıçdaroğlu’nun varlığına borçlular…
- Reklam -
Sırtında neredeyse 100 yıllık bir tarih var CHP’nin; başında kim bulunursa bulunsun, böylesine ihtiyar bir partiyi seçmenlerin büyük bölümüne sempatik gösterip iktidara taşıması mümkün değil.
Seçmenler de insan, bıkabiliyorlar
İnsanlar hangi ulustan ve hangi yaş diliminden olursa olsunlar sürekli karşılarında gördükleri kurum, kuruluş ve kişilerden inanılmaz derecede çabuk bıkabiliyor.
1946’da başlayan çok partili dönemde yapılan bütün seçimlerde CHP’nin seçim başarısının sınırlı kalmasına biraz da bu gözle bakabiliriz.
Karşısında yer alan partiler süreç içerisinde ona hep yeni isimlerle muhalefet ettiler: Demokrat Parti bir ihtilal ardından (27 Mayıs 1960) Adalet Partisi oldu, o kesim kendisini 12 Eylül (1980) darbesi sonrasında Anavatan Partisi’nde temsil ediliyor buldu, şimdilerde AK Parti çatısı altında iktidarını sürdürüyor.
CHP, o hep bildiğimiz CHP. Başındaki değişse bile ismi ve 6 Oklu tarihiyle milletin karşısına çıkıyor ve toplam seçmenin beşte birinin oyuyla yetinmek zorunda kalıyor.
Evet, Atatürk’ün kurduğu, İnönü’nün tarihi kişiliğiyle değer kattığı bir parti; ama tarihi kişiliklerin tarihteki yerlerinin önemi kadar bugünün siyasetini etkilemeleri neredeyse imkânsız.
Bülent Ecevit.. vaktiyle genel başkanı olduğu CHP’nin bu açmazını fark ettiği için.. 1980 sonrasında yeni bir parti oluşturarak.. koalisyonlarda yer alma başarısı gösterebilmişti.