Komploları bırakın, entrikalara bakın… Hepsi de bizlerle ilgili…
Yıllar önce, Türkiye ABD’de fazlasıyla gündemdeyken, bir panelde konuşmak üzere Washington’a davet edilmiştim. Panelistlerden biri de şimdi Hürriyet’in İngilizce gazetesini yöneten Murat Yetkin’di....
Yıllar önce, Türkiye ABD’de fazlasıyla gündemdeyken, bir panelde konuşmak üzere Washington’a davet edilmiştim. Panelistlerden biri de şimdi Hürriyet’in İngilizce gazetesini yöneten Murat Yetkin’di. Günlerimiz beraber geçerken bir ara ortadan kayboldu Murat; ertesi gün yeniden ortaya çıktığında ABD başkentinde üst düzey memurlara tahsis edilmiş bir sitede oturan Ruzi Nazar’la görüştüğünü öğrendim.
İmrenmiştim.
Ruzi Nazar diye bir casus
Ruzi Nazar.. Ankara’nın esrarengiz konuğu..
- Reklam -
Ruzi NazarSoğuk Savaş Ankara’sının en önemli figürlerinden biriydi. Özbek asıllı bir ABD vatandaşı ve CIA’nin Ankara istasyon şefiydi. 27 Mayıs (1960) darbesi ‘Made in USA’ damgalıysa, üzerindeki parmak izi ona aitti.
Nazar 1959-1975 arasındaki yılları görevli olarak Türkiye’de geçirdi.
Alparslan Türkeş’in çok yakın arkadaşıydı.
[Darbeci kadrodan Cemal Madanoğlu tehlikeli gördüğü Türkeş’i kurşuna dizdirme çabasına girdiğinde darbenin lideri Cemal Gürsel’e gidip bunu önleyenin de Ruzi Bey olduğu söylenir].
Geçenlerde FETÖ kapsamında tutuklanan, bir ara MİT’te de çalışmış, Orta Asya’daki Türk Cumhuriyetleri’ne açılımında Turgut Özal’a danışmanlık da yapmış Enver Altaylı’nın (o da Özbek asıllıdır) manevi babası sayılırdı.
Altaylı’nın ‘CIA’nin Türk Casusu: Ruzi Nazar’ adıyla bir kitabı da var.
[Gazeteci İrfan Ülkü de, yıllar önce, ‘Büyük Oyundaki Türk: Enver Altaylı’ kitabında Nazar-Altaylı ilişkisine yer vermişti.]
Ben Afleck’in ‘Argo’ filminde anlattığı İslam Devrimi sırasında 6 CIA ajanının Tahran’dan kaçırılmasını organize eden kişi de, o sırada İran’da bulunan Ruzi Nazar’dan başkası değildir.
Murat Yetkin Washington’daki o görüşmeden şu anekdotu aktarmıştı bana:
“CIA’de görevliyken, özellikle de Türkiye’de yaşarken tanık olduklarınızı yazmayı veya yazar kızınızın yazmasını sağlamayı düşünmez misiniz?” diye sorduğunda, Ruzi Bey, “Henüz erken, belki ileride” cevabını vermiş…