Küçük hesaplarla Millet İttifakı çatlarsa.. Seçimin sonunda küçük hesap sahipleri üzülebilir…
Gazeteci Fehmi Koru'nun bugünkü (15.04.2022)''Küçük hesaplarla Millet İttifakı çatlarsa.. Seçimin sonunda küçük hesap sahipleri üzülebilir…'' başlıklı yazısı.
Saadet Partisi lideri Temel Karamollaoğlu katıldığı Karar-TV programında ilk kez ‘ittifak içerisinde ittifak’ diye bir formülden söz etti. Kendi kulaklarımla işitmesem inanmazdım. İnanmazdım, çünkü üçüncü buluşmalarını kısa süre sonra gerçekleştirecek altı liderden oluşan muhalif cephenin bütün liderleri gibi o da, yakın zamanlara kadar, ‘anca beraber kanca beraber’ görüşündeydi.
Artık değil. İttifak yerinde kalmaya devam etsin ama onu oluşturması beklenen altı partiden bazıları -herhalde Saadet, DEVA ve Gelecek partileri- kendi aralarında başka bir ittifakla seçime girsinler görüşü daha ağır basmaya başladı.
Yalnızca Saadet, DEVA ve Gelecek partilerinde değil, CHP ve İYİ Parti kadrolarında da…
Şaşırdım mı?
Hayır şaşırmadım.
Ne diyordu dün değerlendirmesini burada aktardığım yazısında İsrailli gazeteci, ne diyordu?
“Artık Türkiye ile ilgili hiçbir şey kimseyi şaşırtmıyor” değil mi?
Karamollaoğlu’nu hafif tertip görüş değiştirmeye sevk eden gelişme, Millet İttifakı çatısı altında toplanması beklenen altı partinin liderlerinin üçüncü buluşmasını partisi adına düzenlemeyi üstlenen Demokrat Parti lideri Gültekin Uysal’ın -artık nereden icap ettiyse- attığı cumhurbaşkanı adaylığı için öngördüğü üç maddelik ölçüyle ilgili mesajı olmalı.
Daha doğrusu o mesajın “20 yıllık AKP döneminde sorumluluğa ortak olmamış olmak” diyen birinci maddesi…
Herkes bu maddeyle kast edilenleri tahminde zorlanmadı: AK Parti’nin son dönemine kadar içerisinde bulunmuş, biri ekonomi bakanlığı, dışişleri bakanlığı ve başbakan yardımcılığı, diğeri danışmanlık, dışişleri bakanlığı ve başbakanlık yapmış Ali Babacan ile Ahmet Davutoğlu’nu…
Sonradan “Ben onları değil, Beştepe etrafında kümelenmiş dar çıkar gruplarını kast ettim” diye tevil yoluna başvurulmuş olsa da, ilk mesaj bütün ağırlığıyla ortada…
İki lider o ilk mesajdan “İstenmiyorsun artık, arkanı dön ve çık” tavsiyesi sonucunu çıkarmamış olamaz.
Neden acaba böyle bir mesaj verme ihtiyacı duydu altılı birlikteliğin en zayıf halkasını teşkil eden lider?