MHP lideri seçime beş kala çıkmasını beklediğim tartışmayı erkene çekti
Gazeteci Fehmi Koru'nun bugünkü (30.11.2022)''MHP lideri seçime beş kala çıkmasını beklediğim tartışmayı erkene çekti'' başlıklı yazısı.
Muhalefetin ‘6’lı masa’ diye anılan ana gövdesini oluşturan partilerinin liderleri tarafından önceki gün açıklanan taslak anayasa metninde, cumhurbaşkanının bir defalığına yedi yıl için seçilmesi öngörülüyor.
“Liderler cumhurbaşkanlığını bir ‘heves’ olarak mı görüyorlar?” diye düşünmeden edemedim.
[Kenan Evren, cumhurbaşkanlığının son yılında, bir soruya cevap verirken “Biz hevesimizi aldık” demişti de, bu soru oradan aklıma geldi.]
Yanlış bir kişi kazara o makama seçilmişse neden ona yedi yıl tahammül edilsin?
Doğru bir seçim yapılmışsa, öyle biri neden bir defalığına o makamda kalsın?
Üzerinde biraz daha düşünülmesi gereken bir teklif bu.
Teklife en şaşırtıcı itiraz hiç beklenmeyecek birinden geldi.
MHP lideri Devlet Bahçeli’den…
Partisinin dün yapılan grup toplantısında her zamanki celadetiyle konuşan MHP lideri, sözü bu konuya getirip şu sözleri sarf etti:
“Cumhur İttifakı milletin ittifakıysa iki yetmez üç olsun dersek ne yapacaksınız? Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi beşer yıllık üç dönem olsa da yeni yüzyılın 25 yılını tamamen lider ülkeye doğru hızla götürsek. ‘Altılı ganyan’ duysun, bugün veya yarın, belki başka gün, nerede ne yapıyorlarsa yapsınlar, bunu yapmazsanız tarih ve millet huzurunda nankör ve inkarcı olarak anılacaksınız. Hiçbir zaman da milletimizden geçer not alamayacaksınız. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi, Türkiye’nin arayıp bulduğu şifadır.”
Kendisini dinleyenler arasında uzun yıllardır aynı sıralarda oturup her salı günü yaptığı konuşmaları kaçırmayan milletvekilleri arasında, liderlerinin ‘başkanlık sistemi’ hakkında tamamen farklı görüşe dayalı konuşmalarını hatırlayanlar mutlaka olmuştur. Şimdi ‘şifa’ olduğunu duyurduğu sisteme en sert karşı çıkanların başında geliyordu Devlet Bahçeli.
[Bazı sözlerini hatırlatayım: 8 Mayıs 2012: “MHP olarak geçmiş dönemde Türkiye’nin gündemine sunulmuş olan başkanlık sistemi üzerinde görüşlerimizi çok net olarak ifade etmiştik. Türkiye’nin bugünkü siyasi, sosyal ortamı içerisinde başkanlık sistemini uygun bulmuyoruz. ‘Parlamenter sistemle Türkiye hedefe doğru yürümelidir’ düşüncesini hala paylaşıyoruz.” 11 Kasım 2016: “Anayasanın nasıl değiştirileceği anayasal hükümlerle belirlenmiştir ve bu kesindir. Filli durum ve dayatmalarla anayasanın değişeceğini iddia etmek, anayasayı rafa kaldırmak eğer gaflet değilse vahim bir art niyetlilik ve sinsi bir tezgahtır. (..) Bizim tercihimiz her zaman olduğu gibi parlamenter sistemin devamı, güçlendirilmesi, reforma tabi tutulmasıdır.”]
Olabilir. Siyasiler için geçerli olanın, ağzından ilk çıktığında müthiş eleştirilere uğramış ama sonradan bir gerçeğin ifadesi olduğu anlaşılmış Süleyman Demirel’in “Dün dündür” özdeyişi olduğunu artık biliyoruz.
Görüşler hiçbir pişmanlık duyulmadan ve kolayca değişebiliyor siyasette.
Beni şaşırtan konuşmanın bu yönü değil; tek defalığına yedi yıl seçilme ilkesine karşı yaptığı teklif MHP liderinin…
“İki yetmez üç olsun dersek ne yapacaksınız?” diye soruyor Devlet Bahçeli…