Okunmayan yazarlar, dinlenmeyen yorumcular ve yeni medya düzenimiz…
Birkaç ay önce, henüz Aydın Doğan’ın sahipliğinde iken, CNN-Türk’ten bir programa katılma daveti aldım. Daveti telefonla ileten görevliye beni ekrana çıkarmada zorluk çekilebileceğini...
Birkaç ay önce, henüz Aydın Doğan’ın sahipliğinde iken, CNN-Türk’ten bir programa katılma daveti aldım. Daveti telefonla ileten görevliye beni ekrana çıkarmada zorluk çekilebileceğini hatırlattım. “Öyle şey olur mu Fehmi Bey” dedi genç kız, “Sizi bizzat program yapımcısı istiyor…”
Kendisine durumu şöyle izah ettim: “Ben yaklaşık 2,5 yıldır hiçbir kanala davet edilmiyorum. Söylenene göre, sizlerde bir ‘asla çağrılmaması gerekenler’ bir de ‘çağrılmaları şart olanlar’ diye iki liste varmış ve benim ismim de ilk listede imiş. Davetinize icabete hazırım, ama kapıdan çevrilmek de istemem…”
“Endişeniz yersiz, ben program yapımcısını arayıp size hemen döneceğim” diyen genç kızdan o gün bugündür bana dönmesini bekliyorum.
“Neden ekranlarda sizi göremiyoruz?” diye soranlara ise farklı cevaplar veriyorum. Genellikle dediğim şu: “Eh ne de olsa yaşlandık sayılır; biraz da gençler ekranlara çıksın…”
Cevabıma itiraz eden insanların tepkilerini hoşuma gitsin diye söylediklerini sanıyordum.
Dün benim için üzüntülü bir gündü.